Sakin

Takımın haftalardır yükselişi, mücadelesi hepimizin takdirini topladı. Ancak son yıllarda sürekli karamsarlık yaşayan takım, hafta içi Alanya yenilgisi ile kendini gösterdi. Geldiğinden beri ilk defa maç kaybeden hoca eleştiri yağmuruna tutuldu. Hatta işi abartıp Tamer hocayla olmaz söylemleriyle ortaya çıkanlar oldu.

Tamam hocanın hatalı kadro seçimi ve oyuncu değişiklikleri oldu ancak tek maçta bir anda karamsarlığa girip herkesi eleştiri yağmuruna tutmak hiç akıl işi değil. Eleştiri tabi ki olacak. Doğru yolu dilimiz döndüğünce, inandığımız şekilde anlatmak herkesin boynunun borcu ama iş asmak kesmek işlerine gelince sıkıntı…

Geçen maç sonrasındaki eleştirilerin üstüne bu hafta Ankara deplasmanında Gençlerbirliği karşısında, hafta içi mağlubiyeti unutturacak ve alınacak 3 puanla kendimizi aşağılardan sıyırıp rahatlayacağımız bir maç bekliyorduk. Sahadaki oyun ve mücadele ise beklentilerin çok altında kaldı. Sahada ne yaptığını bilmez oyuncular vardı. Sanki haftalardır çıkış yakalayan, sahada mücadele eden oyuncular bunlar değildi.

Nitekim ikinci yarıda hocanın orta sahayı boşaltmasıyla Gençlerbirliği’ne iyice imkan tanıdık. Tamer Hocam maçtan sonra kalemize gelmelerine çok izin verdik diyorsun da 4-2-4 taktiğinde hele de orta saha ikilisinin ikisi de ofansif iken, takım 4-0-6 gibi orta saha yol geçen hanı şeklinde oynamaya başladı.

İki maç üst üste hem hoca hem takım beklentilerin altında kaldı. Şimdi bir de Sivas ile Beşiktaş maçları geliyor. Durum kritik, rehavete mahal veremeyiz.

Elimizdeki en büyük avantajımıza bakarsak, artık özgüvenimiz var. Kazanamasak da kaybetmeyen bir takım haline geldik. İnandığımızda veya canımız istediğinde sahadan istediğini alan bir takım haline geliyoruz. Bu süreçte en önemli şey, taraftarın sakin kalıp hemen kara eleştiri ya da karamsarlığa düşmemesidir. Hocanın ve takımın da yine sakin kalarak kendilerine gelmesi, işin ciddiyetini tekrar kavramaları gerekiyor.

Devre arasından sonra takımda yetenekli ayakların ve kariyerli futbolcuların sayısı arttı. Şimdi teknik heyetin bir başka sorumluluğu daha var. Bu yetenekli ve kariyerli oyuncuları bir harmoni haline getirip uyum içinde oynamalarını sağlamak.

Maçın ilk yarısında verilmeyen ya da doğru zamanda atılamayan paslar hiç kimsenin gözüne masum gelmedi. Bu kadar yetenekli oyuncudan her maç biri çıksın bizi kurtarsın diye düşünürseniz, futbolun en kolayına kaçmış olursunuz. Bunun içinde ekstra bir teknik taktik bilgiye ihtiyacınız yok. Ama önemli olan elinizde bu kadar sağlam malzeme varken lezzetli yemek yapabilmek. İşte sizin yeteneğinizi ve becerilerinizi de orada göreceğiz.

Önümüzdeki hafta evimizde kupadan elediğimiz Sivasspor’u ağırlayacağız. Rıza Hocanın kupa maçı sonrası yaptığı yanlış açıklamalar hepimizin hafızalarında, rakip ise formda ve kupanın intikamıyla geliyor. Tek yapmamız gereken hem tribünlerde hem de sahada sakin kalmak. Geçen haftalarda sahada sakin ve aklı yerinde futbolla, tribünlerde ise sade ve sadece takıma destekle neler yaptığımız ortada.

7 haftadır mağlubiyet almayan bu takım, seyircisiyle beraber buradan Sivas’ı eli boş gönderir. Yeter ki inanın!