Özlemek
Fahrettin Kayan yazdı…
Dünyada öyle bir dönemden geçiyoruz ki, “yok artık bu kadar da olmaz” dediğimiz ne varsa hepsini birer birer yaşıyoruz.
Belki birçok insan yaşadığı hayattan memnun değildi ama bu süreçten sonra eski hayatını özlemeyen yoktur herhalde.
Ailece oturup sohbet etmeyi özledik.
Tokalaşmayı, sarılmayı özledik.
Eskiden sokakta ses yaptı diye kızdığımız çocukların cıvıltılarını özledik.
Sınavlarından, okulundan şikayet eden öğrenciler, okullarını ve arkadaşlarını özledi.
Tedirgin olmadan dışarıda çay, kahve içmeyi, yemeğe gidip sohbet etmeyi özledik.
Bizi biz yapan, diğer milletlerden ayıran sıcakkanlılığımızı, omuz omuz oturup muhabbet etmeyi özledik.
Hayat damarlarımızdan birisi olan futbolu özledik.
Hayata dair özlemimiz çok ama ilaç ve aşı gibi bu illet virüsün üstesinden gelecek çözümler bulunmadıkça hayatımıza mesafeli şekilde devam etmek şart.
Bu şartlar altında takımların kamplarına başladığı dönemde birçok vaka varken futbolun yalnızca spor değil, çok büyük bir endüstri olduğu da bir kez daha kanıtlandı.
Federasyon önlemlerini açıkladı. Her ne kadar önlemler oyuncular için faydası olmayan önlemler olsa da görevlisinden oyuncusuna kadar herkes kendine daha çok dikkat etmeli.
Artık hayatımızı nasıl mesafeli ve dikkatli şekilde sürdürüyorsak, bu işte de herkesin kendine dikkat etmesi gerekiyor.
Normalleşme sürecine girdiğimizden beri insanlar kendine daha az dikkat etmeye ve virüs illetini önemsememeye başladı. En azından başlayan maçlarda buna ciddi anlamda dikkat edilmeli ki herkesin işin ciddiyetini yeniden kavramasına örnek olunsun.
Kendimizi düşünmüyorsak çevremizi ve hayatımızdaki insanları düşünmeliyiz. Özlediğimiz hayatlara dönmeye çalışırken, telafisi olmayan özlemlere yol açmayalım.