Kazanan Haklı(mıdır?)
Fahrettin Kayan yazdı…
Sezonun belki de en durgun, en sıkıcı ilk yarılarından birini izledik. Antalyaspor hücumu düşünmüyor, Göztepe ise hücum eder gibi gözüküyor ama kaleye şut bile çekemiyordu. Esneye esneye çenemizin yorulduğu bir ilk yarının ardından, ikinci yarı Antalya’mızın kontralarla da olsa hücumu daha çok düşünmeye başlamasıyla oyun hareketlendi. Özellikle sürekli yana geriye oynayan Nuri’nin yerini Doğukan’a bırakmasıyla orta sahaya gelen tempo sonrasında ihtiyacımız olan golü bulduk.
Doğukan o kadar istekli ve oynamayı arzuluyor ki, o başarılı oldukça kendim başarılı olmuş gibi seviniyorum. Helal olsun sana Dodo, sen böyle devam ettikçe inşallah çok daha iyi olacaksın ve bu takımda orta sahanın bel kemiği olacaksın.
Son 3 maçta alınan 7 puan ve yukarıya doğru tırmanan bir Antalyaspor var. Ama sahadaki futbola bakarsak, futbolun son yıllardaki “Kazanan haklıdır, istatistikler önemli değildir” hastalığı bizi iyice sarmaya başladı. Tabi bazı maçlarda taktik gereği bu oyun yapısı tercih edilebilir ancak her hafta bu şekilde oyun anlayışı artık sıkmaya ve zevk vermemeye başladı. Ayrıca bu anlayışımızda hücum için tek alternatifimiz olan Amilton’un süratine karşılık ilerleyen haftalarda orayı iyi kapatan bir takıma karşı bu anlayışla orta sahayı geçemeyiz. Bu yüzden acil alternatif bir oyun anlayışına sahip olmamız gerekiyor.
Ersun Hoca elindeki oyuncu yapısına göre bu anlayışında kısmen haklı olabilir. Açıldığımızda darmaduman oluyor, toparlanamıyoruz. Bu konuda da yönetimin mutlaka harekete geçip transfer konusunda etkin ve etkili olması gerekiyor.
Hocanın maç sonu açıklamalarından anladığımıza göre, transfer adımları biraz ağır atılacak gibi duruyor. Ama geç olsun güç olmasın. Takıma gerekli takviyelerin yapılması şarttır.
Podolski’nin her hafta daha az forma bulmasının ardından bu hafta kadroya bile alınmaması, Sidney Sam’in hiç düşünülmemesi takımdaki bazı dengeler için sanki bize sinyal veriyor. Öyle ki atılan gole sevinmediğine değindiğimiz yazıların ardından, takımın galibiyet sevinci fotoğrafına bile girmeye tenezzül etmiyor. Bu işin bir an önce çözülmesi gerekiyor. Geçen sezon verilen katkı ortadayken ne oldu da bu duruma gelindi? Oyuncunun futbol oynama isteği varsa, Antalyaspor’un da onun katkısına ihtiyacı var. Bu yüzden aradaki sorunları çözmeniz gerekiyor yoksa sorun daha da büyür ve başka bir boyuta geçerse, çözülemeyecek problemlere gebe olacak. Belki bir problem var belki de oyun anlayışına uygun değiller. Ancak sebep ne olursa olsun bizlerin bu tercihlerdeki sebebi açıkça bilmeye hakkımız var.
Hocanın genç oyuncuları değerlendirmeye başlaması ve Doğukan’ın attığı gol sonra sevincinde hocaya koşup sarılıp sevincini paylaşması, takım için çok net anlam içeriyor. Kazandığımız haftaların daha anlamlı olması için istikrarın sürmesi gerekiyor. Yakaladığımız bu kaybetmeme alışkanlığı devam etmelidir. Ayrıca kazandığımız için yaşananlar ve tespit edilen sorunlar görmezden gelinip halının altına sürülmemelidir.
Takıma takviye zorunluyken, başımızdaki limitler büyük problem yaratıyorken atacak mermimiz kısıtlı. Bu yüzden her attığımızı 12’den vurmak zorundayız. Günü kurtarmak ya da yine yaşlı oyunculara sarılmak yerine takıma katkı verecek oyuncular tercih edilmelidir. Yoksa tatile gelmek isteyenleri yazın yine ağırlarız. Takıma gelmelerine gerek yok!
Kazanmaya devam eden takıma, kazandırılacak oyuncularla hocanın da eli rahatlatılmalı ve bizler de biraz olsun daha keyifli maçlar izleyebilmeliyiz.