Kaldı Geriye Cevapsız Sorular

Öztürk Ailesinin görevi bırakmasının ardından, geçen hafta bir takım sorular sormuştuk. Bu soruların sonrasında cevap almamızın meçhul olduğunu da belirtmiştim. Nitekim sorular tabi ki cevapsız kaldı. Sadece Öztürk Ailesi tarafından değil, görevi vekaleten üstlenen Mustafa Yılmaz tarafından da cevap yok. Televizyon yayınında ya da verdikleri demeçlerde konu dönüp dolaşıp teşekkürle bitiyor.  Verilen emeklere ve hizmete kimsenin söz söylediği ya da hak teslim etmediği yok. Anlamadığım nokta, gördüğümüz yanlışları ya da aklımıza takılanların netleşmesi için soru sormak neden kabahat oluyor?

Başkan tam bir sene önce yaptığı “sizi gidi bir avuç küçükler” açıklamasından sonra veda notunda yine serzenişle verdi, veriştirdi. Kendilerini eleştiren herkese lafı yapıştırdı.

Kimin neye göre ne kadar konuşmaya ya da eleştirmeye hakkı oluyor? Buna kim nasıl karar veriyor? Çok merak ediyorum.

Transfer dönemi bugün kapanıyor. Genel kurula on günden az zaman kaldı. Mustafa Yılmaz aday olmayacağını beyan etti ancak ortada başka netleşen isim yok. Mustafa Yılmaz şehrin önde gelenleriyle görüşüyor ama kulübün ve derneğin içinde yıllarca emeğini vermiş isimlerle neden görüşülmüyor? İsmail Bilal, Ziya Erbaş gibi kulübün dinamiklerini bilen ve kişilerle fikir alışverişi yapılıyor mu?

Kısacası geçen hafta sorduğumuz sorulara cevap alamadık ama umarım bu sorular cevabını bulabilir. Direkt bir cevap da istemiyoruz. En azından adımlar atılmaya başlansın ki artık önümüzü görmeye başlayalım.

Bu kadar toz dumanın içinden yeşil sahaya bakacak olursak, hayat değerinde bir galibiyetle haftayı kapatıyoruz. Rakiplerin kazandığı haftada Ankara’dan 3 puanla dönmek çok önemliydi.

Jahovic’in gitmesiyle elimizde kalan tek forvet Orgill’in de Beşiktaş maçında cezalı duruma düşmesi çok kötü oldu. Ama Orgill’in performansına bakınca yeni şans bulacak kişi, ileriye yönelik  bizim için bir şans olabilir. Çünkü ikinci yarı tek forvetle gitmez. Hele de bu Orgill ile hiç gidemez. Bir alternatif bulunmalı ve değerlendirilmelidir.

Ersun Yanal’ın takıma yaptığı etkiyi sürekli konuşuyoruz ama haftalardır faydalanamadığımız Sidney Sam’in attığı gol sonrasında doğruca hocaya koşması, takımın yüksek seviyede birlikteliğinin en büyük göstergesiydi.

Çarşamba günü ligin en dinamik takımlarından Beşiktaş karşılaşmasını puan ya da puanlarla geçebilirsek, hafta sonu oynayacağımız Denizli maçında daha rahat nefes alabiliriz.

Son söz; yapılan vedaların, serzenişlerin ardından geriye kalan cevapsız soruların artık ciddiye alınıp cevaplanması dileğiyle…