İşler Ters Gidiyor

Ülkenin en iyi savunmasını yapmasıyla övündüğümüz takımımız hücuma yöneldikçe ve açık oynamaya çalıştıkça, sadece maçları değil oynadığımız oyun anlayışını da kaybetmeye başladık.

İki devrede de neredeyse daha kadrolar sayılmadan yediğimiz goller ve taç atışından yediğimiz saçma sapan gol, mükemmel savunma oyunumuzdan nerelere düştüğümüzü gösteriyor.

Alıştığımız, bildiğimiz ve başarılı olduğumuz oyunu bırakıp oyunumuzu geliştirmeye çalışırken işler ters gitmeye başladı. Akılların biraz da kupada kaldığını düşünürsek, konsantrasyon kaybı da işin cabası.

Bu hafta eksik oyuncularımızın yokluğu çok belli oldu. Ama sezonun çoğunda yedek bekleyen oyuncular kendilerini hiç hazırlamamışlar. Katkılarını hiç göremiyoruz. Özellikle Ufuk’un oynadığı oyunun ne kadar kötü olduğunu sol bek oynayan Eren’in onun yerine geçmesinden anlayabiliriz.

Doğukan bu maç orta sahaya hareket getirse de ondan beklediğimiz ve arzuladığımız bunun bir tık üstü, zamanında bunu yapabildiğini ve bu kalitesinin olduğunu bize gösterdi.

Maçın hakemlerine gelecek olursak, Türkçe’de tarif edebilecek kelime bulması çok zor. Penaltı pozisyonumuzda gözünün önünde olan yardımcı hakemin devam demesi, VAR ekibinin 5 dakika net penaltı pozisyonunu izleyip karar verememesi, her anıyla başlı başına rezalet.

Hakem rezaletinden bahsetmişken değinmeden geçemeyeceğimiz bir konuda Antalyaspor’umuzun sosyal medya hesaplarının kullanımı… Maçı 3-2’ye getiren golü atan Fredy’nin tweetinde “Takımımız yeniden eşitliği sağladı, skor şimdi 2-2” tweetini atan görevli hangi maçı izliyordu acaba? Bu bir kelime ya da yazım hatası değil,  tweet baştan aşağıya yanlış. Bu yüzden bu bir hata diyerek geçiştirilemez. Statta ya da TV başında izlediği maçın skorunu, durumunu yanlış bilemez. Sorumluları bunun açıklamasını yapmak zorundadır.

Son sözüme gelirsek; acil toparlanmamız şart. Ligin alt tarafı alev alev yanmaya başlarken, biz kupa finaline kadar güneşlenmeye devam etmeyelim. Allah korusun, ciğer gibi kızarırız sonra.