Babayiğit

Fahrettin Kayan yazdı…

Babayiğit
5 Mart 2021 09:26

Oynadığımız oyunla, yaptığımız mükemmele yakın savunma ile verdiğimiz mesaj net. İzin vermediğimiz, konsantrasyonumuzu kaybetmediğimiz sürece bizden bu sezon üç puan alabilecek bir babayiğitin çıkması çok zor.

Konsantrasyonu tek kaybettiğimiz pozisyonda hiç yapmadığımızı yaptık. Rakip oyuncu, 3 defansımızın arasından geçip golü attı.

Geçen hafta sonu yazımda da söylemiştim “Fenerbahçe, bu ligin kapalı savunmaya karşı oynamakta en zorlanan takımlardan birisi” diye, bu yüzden bu maçtan çok ümitliydim. Maçın başında öne geçmemiz, bizim oyun planımıza göre bulunmaz bir velinimetti ki ardından Gökdeniz ile yakaladığımız pozisyonu gole çevirebilseydik maçı o dakikada bitirebilecektik.

Bu sezon Trabzonspor maçında da son dakikada soğukkanlı kalamayan Gökdeniz için o gün dediğim “Kaçırdıkça öğrenecek, yaşadıkça tecrübe kazanacak” sözü bu maçta yine kendini gösterdi. Gökdeniz bu sefer soğukkanlı kaldı. Kaleciyi de çok iyi geçti ama bu sefer de son vuruşta vurmadan önce kafasını bir kaldırsa çok rahatlıkla golü bulabilecekti. Ama ne olursa olsun helal olsun sana Gökdeniz! Kendini geliştiriyorsun. Her yaşadığın andan, oynadığın oyundan kendine tecrübe katıyorsun. Bu yolun sonunda seni çok daha iyi yerlerde göreceğiz. Yeter ki böyle devam et.

Nihayet 1000. gol geldi ve bu işin stresi de üstümüzden kalktı. Tarihimize altın harflerle yazılan golün sahibinin Fredy olması da son derece sevindirici oldu. Geldiği günden itibaren takıma verdiği katkıyla bunu hak etmişti.

Maçın tartışmalı hakem kararlarına gelirsek, ilk yarıda verilmeyen penaltımız, yüzde yüz tartışmaya açık olmayan bir pozisyon. Korner pozisyonunda Veysel Sarı’ya yapılan müdahale ise net penaltı. İki pozisyonda da orta hakem göremedi diyelim, VAR hakemleri siz ne için varsınız?

Bütün bunları söylerken her zaman söylediğimiz her gördüğümüz doğruyu konuşmamız gerekiyor. Son dakika iptal edilen penaltı pozisyonu da fazlasıyla tartışmaya açık ama herkes işini layıkıyla yapsa maç ilk yarıdaki penaltımızla 0-2 olacaktı. Bu tartışmaların hiç biri de yaşanmayacaktı.

Ülkede bir hakem faciası yaşanıyor, sorumlular kafalarını kumdan çıkarmıyor. Bir konudan bütün ülke şikâyetçiyse, memnun olan kimse yoksa ortada bir gariplik var. En azından bunun farkına varın.

Maçın sonunda yaşanan ve Boffin’in kırmızı kart görmesiyle biten, küfürleşme iddiaları ve tartışmalar ise hiçbir kulübe yakışmıyor. Lig çok gergin, sezon sonu yaklaştıkça daha da gerilecek. Ama takımların bu gerginliği taraftarlara ve sokağa daha çok yansıyor. Yorum yapan, çıkıp konuşan herkes buna dikkat etmelidir. Gereksiz gerginliklerin, yükseltilen tansiyonun kimseye faydası yok. Aksine hem takımlara zarar veriyor hem de insanların birbirini kırmasına kadar uzanıyor.

Kulüp rekorlarının kırıldığı, 1000. golü bulduğumuz, Ersun hocanın kariyerinin 500. maçını tamamladığı maçın ardından sıra Kasımpaşa’da. Bu yaşanılanların daha bir anlam kazanması için ciddiyeti elden bırakmadan devam etmek gerekiyor.

Bir de aman yine “Tarih yazan kadro” söylemlerine geçmeyelim. Başarıyı alkışlayalım, her desteği verelim ama bu söylemleri yaptığımız takımın halini sonrasında hep beraber gördük ve yaşadık. Biz ciddiyeti elden bırakmadığımız ve konsantrasyonumuzu koruduğumuz sürece bu ligde bizi yenebilecek takım yok.