İlk Yarı Hedef Tamam

Bursa deplasmanında dürüst olmak gerekirse 1 puana razıydım. Hem Bursaspor tribününün yarattığı atmosfer hem de geçen sene alınan ağır mağlubiyetin psikolojisi bunda temel etkendi.

Antalyaspor alıştığımız oyun anlayışıyla başladı, oyunu kendi yarı alanında kabul etti, hızlı hücum adamlarıyla gol aradı. İlk 20 dakikadaki Bursaspor baskısını kırdıktan sonra pozisyonlar aramaya başladık. Mevlüt usta işi çalımı ve mücadelesiyle penaltı kazandırdı, beş dakika sonra ikinci golü atarak 45 dakikada maçın adamı oldu. Sonrasında Bursaspor şuursuzca üstümüze geldi ama kendi yarı alanının her metrekaresini parselleyen oyun anlayışıyla Antalyaspor rakibine minimum pozisyon imkanı verdi ve hak ederek maçı kazandı.

Futbol kamuoyunda çoğunluğun eleştirisi iyi futbol oynamadığımız yönünde ve hatta şansla kazandığımızla ilgili yorumlar yapılıyor. İyi futbol konusunda eleştirilere katılabilirim ama işin şans kısmı konusunda aynı fikirde değilim. 1-2 maç kazanırsan belki şans faktöründen bahsedebiliriz ama bir takım 8 maç kazandıysa, bu oyun anlayışı başarısıdır. Bülent Korkmaz ve ekibinin kurduğu oyun anlayışı, Türkiye gibi mücadelenin ön planda olduğu liglerde başarılı olur.

Ligin ilk yarısında 25 puana ulaşırsak düşme korkusunu tamamen üzerimizden atacağımızı ve gelecek sezonun planlarını yapmaya başlayabileceğimizi söylemiştim geçmiş yazılarımda. İki maç kala bu hedefin üzerine çıktık. Kalan iki maçtan alacağımız puanlar ekstradan hanemize yazılacak. Hatta bu iki maçtan alınacak 4-6 puan bizi ligin 2. yarısında bambaşka hayaller kurmaya itebilir.

Pazar günü Malatyaspor deplasmanı öncesinde Bursaspor maçından çok daha fazla bir umut var içimde. Antalyaspor cefakar taraftarı aynı Bursa ve önceki deplasmanlarda olduğu gibi yine Malatya’da takımın 12. adamı olacak.

Bu güzel sezonun keyfini çıkarmaya devam edelim. Bu derece işine sahip çıkan, karakterli futbolcu topluluğunu kolay kolay bir daha bulamayabiliriz. Değerlerini bilelim ve maçlara gelirken yanımızda fazladan bir kişi getirelim.