İlk Maçın Günahı Olmaz

Sorunlarla beraber yeni sezon başladı. Öncelikle bu zor sezonda takımımıza başarılar dilerim.

Ligin tek transfer yapamayan takımı olarak Kayserispor’a karşısına çıktık. Transfer yaptık aslında ama lisanslarını çıkartamadığımız için bu futbolcuları oynatamadık. Bu da Antalyaspor tarihine yeni bir ilk olarak geçti.

Maçın ilk 15 dakikasında tabir-i caizse top ayağımıza sadece aut ve taç atışlarında değdi. Kayserispor, sahanın dün en kötüsü Nazım Sangare’nin zamanlama hatasıyla 1-0 öne geçti. Sonrasında Doukara’nın çabalarıyla birkaç cılız pozisyon yakaladık. Charles’in çift sarıdan atılmasıyla maç o dakikada bitti.

Charles’a gösterilen iki kart ne kadar ağırsa, Charles’ın hakeme olan tepkisi de bir o kadar gereksizdi. Bu hareketi yüzünden 1 maçlık cezası 3-4 maça çıkabilir.

Yedek kulübesinden oyuna katkı koyacak oyuncunun kısıtlı olması ve yedek kulübesindeki isimlerin hemen hemen hepsinin orta saha orijinli olması, hücum alternatiflerini azaltıyor ve Doukara’yı ileride tek başına oynamaya mahkum ediyor. Tek hücumcuyla koca bir sezon geçmez. Bu takıma acilen bir tane Doukara’yı yeri geldiğinde yedekleyebilecek forvet oyuncusu transfer etmek şart. Aksi durumda onun kötü bir performans gösterdiği sezon geçirirsek, Karabükspor’un durumuna düşebiliriz.

Bülent Hocanın zorunluluktan da olsa gençlere şans vermesini takdir ettim. Bu gençlerden 1-2 tanesini sezon içerisinde kazanabilirsek, gelecek adına çok önemli bir iş olur.

Yazımın başlığında yazdığım gibi ilk haftadaki oyun ve skora göre takımı eleştirmek haksızlık olur. İlk maçın günahı olmaz diyorum.

Konyaspor maçı çok önemli. Bu maçtan puan veya puanlar almalıyız. Yönetimin de şartları daha da zorlayıp, hem bu maç öncesi iki futbolcunun lisansını çıkartması hem de kadroya takviye yapmaları gerekli. Eğer bunları yapamıyorlarsa o koltukta oturmalarının bir anlamı olmadığını düşünüyorum.

Taraftar gruplarının herkesin gönlünden geçtiği gibi birleşme kararı almaları ise günün en güzel haberi oldu Antalyaspor için. Geçmiş senelerde gördük ki aynı anda farklı köşelerden yapılan tezahüratlar, stadyumda seslerin karışmasına sebep oluyor ve etkili bir atmosfer sağlamamızı engelliyordu. “Tek ses tek tribün” sloganı bu sene Antalyaspor için en büyük itici güç olacaktır şüphesiz.

Cumartesi akşamı iyi bir tribün performansıyla üç puanı almak dileğiyle…