Güneşli Günler

Güzel bir aralık günü… Tribünlerde artık “kemik” diye nitelendirebileceğimiz 10 bin civarında Antalyaspor sevdalısı…

Takım Rıza Hocadan sonra alıştığımız oyun anlayışıyla sahada. Sadece Makoun eksiklerden dolayı forma giyiyor. Maç ortada geçiyor. İki tarafa da gidip geliyor skor. Sonunda son dakika golüyle 2-1 kazanıp, 20 puan barajını aşıyoruz ve kafamızı daha da yukarılara kaldırıyoruz.

Aslında fikstüre de bakınca Rıza Hocanın gelişinden sonra 15 puanla ligin ilk yarısını bitirip, ikinci yarıya başlamayı ben başarı olarak görüyordum. Sonrasındaki çıkışımız belki hiçbirimizin beklemediği kadar iyi oldu. Ligin ilk yarısındaki Alanyaspor, Rizespor, Konyaspor maçlarına bakınca belki ligi 6-7 puan daha üstte bitirmememiz için hiçbir sebep yoktu. Ama buna da şükür diyoruz.

Şimdi önümüzde üç haftalık ikinci  yarıya hazırlanma dönemi var. Özellikle yapılacak olan nokta transferlerle belki de ikinci yarı Avrupa kupalarını zorlayabiliriz. Kolay mı? Oldukça zor. Zira rakip çok fazla. Ama son 8 haftadaki performans hepimize “Neden olmasın” dedirtiyor.

Transfer sezonun açılmasıyla beraber Eto’o dedikoduları da ayyuka çıktı. Takıma katkısı tartışılmaz bir isim, onda hepimiz hemfikiriz. Ama eğer Antalyaspor’un kâr edeceği bir teklif gelirse şahsen satılması taraftarıyım. Bunla ilgili en doğru kararı profesyoneller vereceklerdir zaten.

Sezonun ilk yarısı iç sahada olsun, deplasmanda olsun taraftarımız takımı hiçbir yerde yalnız bırakmadı. Üstüne koyarak ilerleyen bu potansiyel, oldukça sevindirici. Dünkü maçın ilk yarısındaki atmosferle bu statta takımla taraftar bütünleşip, yeniden zor yenilen bir takım haline geliyoruz.

Maçın ikinci yarısında taraftar gruplarının sessiz protestosuyla stadyum tiyatro havasına büründü. Umarım yönetimle taraftar grupları arasındaki konu en kısa sürede tatlıya bağlanır ve geçmiş maçlarda olduğu gibi 90 dakika rakibi boğan bir atmosferde takımımızı izler ve elimizden geldiğince destek oluruz.

2017 küskünlerin barıştığı, ülkemizdeki terör olaylarının son bulduğu, Antalyaspor’umuzun şahlanıp Avrupa kapılarına dayandığı bir sene olur umarım. Herkese mutlu yıllar dilerim…