Göze Hoş Gelen Futbol Özlemi
Skoru bir kenara bırakırsak eğer, ben Antalyaspor’un göze hoş gelen futbol oynaması gerektiğini savunanların tarafındayım..
Galatasaray maçı öncesi özellikle hücum anlamındaki eksiklerimiz beni endişelendiriyordu.
Mevlüt Erdinç başta olmak üzere Drole,Barrada, Charles, Vainqueur gibi isimlerin kadroda olmaması, Bülent Hocanın hamle şansını azaltıyordu. Maç dengede başladı, oyunu kendi sahasında kabul edip kontralarla gol arayan bir Antalyaspor izledik.
Defansif anlayışta ne kadar başarılıysak, hücum anlamında bir o kadar kötüydük. 90 dakika boyunca tribünleri heyecanlandıracak 1-2 pozisyon oldu sadece. Galatasaray da maçın genelinde bize uyunca, ortaya tribünleri uyutan bir futbol çıktı.
Son dakikalarda Galatasaray hızlı isimlerini oyundan çıkarıp,yerlerine hava topu hakimiyeti olan isimleri alınca işin rengi değişti.Sağ kanatta özellikle son 15 dakika devamlı boş bıraktığımız Mariano’nun ortasında Donk’un kafasıyla maçı kaybettik.
Bu mağlubiyete çok fazla üzülmedim. İnanıyorum ki benim gibi çok sayıda renktaşım da aynı şekilde hissetmişlerdir. Berabere kalsaydık da bundan çok fazla memnuniyet duymayacaktım.
Skoru bir kenara bırakırsak eğer, ben Antalyaspor’un göze hoş gelen futbol oynaması gerektiğini savunanların tarafındayım. Sezonun ilk 8 haftasındaki futbol beni tatmin etmedi. Hoca açısından bakınca, eksikleri çok fazla olan bir kadroyla sahaya çıktığı için bir yere kadar anlayışla karşılanabilir.
15 günlük milli maç arasında sakatların da düzelmesiyle birlikte, artık sahada belli bir oyun anlayışını ortaya koyan bir takım izlemenin hakkımız olduğunu düşünüyorum. Bülent Korkmaz ve ekibi bize bu futbolu izletmek zorunda. Büyük bir merakla Alanyaspor ve sonrasındaki iç saha maçımız olan Trabzonspor maçlarını bekliyorum.
Hedef 39 puan… Almamız gereken 26 puan daha var. Sonrası ise futbolcuların elinde. Daha fazlasını alabilir miyiz, hep beraber göreceğiz.