Umut Tacirleri

Yine sinirlerimizin gerildiği ve kanser olduğumuz bir haftayı geride bıraktık. Her hafta aynı şey, yazık değil mi bu taraftara? Pazartesi saat 19.00’da maç oynuyorsun ve iki puanla son sıradasın. Bir galibiyetin dahi yok ama ona rağmen on bini aşkın Antalyaspor sevdalısı stattaki yerini aldı.

Üç puandan başka hiçbir sonuç bize yaramazken elimizdeki maçı Rizespor’a verdik resmen. Gole kadar açıkçası takım bu sezon hiç olmadığı kadar istekli ve iyiydi. Golü bulduk ve bütün hikaye bundan sonra başladı. Golden sonra hücumu hiç düşünmedik neredeyse. Bu kadar geri yaslanırsan olacağı bu… Maç boyunca bir kez ceza sahamıza girebilen Rize, ikinci girişinde golü buldu ve maç istemediğimiz bir sonuçla bitti.

Şimdi gelelim asıl meselere… Eto’o beyefendi acaba neden bu maç istekliydi, yoksa hocayı en sonunda gönderebildiğin için mi? Bu haftaya kadar oynadığı süre zarfında takıma hiç bir katkı koymayan Eto’o, Morais gönderildikten sonra nedense sahanın en iyisi oldu ve müthiş bir asist yaptı. Biz Eto’osporlu değil Antalyasporluyuz. Dünya yıldızı olsan bile gerekirse hesap sorarız.

Daha önceki bir yazımda Zeki Yıldırım’dan bahsetmiştim hatırlarsanız ve onun hakkında yanıldığımı Rizespor maçında bir kez daha gördüm. Saç baş yoldurttu resmen, pas hatalarını sayamadım bile bu şekilde olmaz takıma zarar veriyor artık. Onun yeri ilk 11 değil.

Rıza hoca için bu haftalık söyleyebileceğim bir şey yok, bir haftada şapkadan tavşan çıkarmasını bekleyemeyiz.

07 Gençlik’i de bir konuda tebrik etmek istiyorum. Maç sonu ilk olarak tek başına gelen Eto’o’yu protesto etti sonrasında ise soyunma odasına giden takımı çağırdı ve hesap sordu resmen takımdan. Gelenlerin arasında sadece iki Türk futbolcu vardı düşünebiliyor musunuz, sadece iki! Ne oldu size hayırdır? Ortaya çıkacak yüzünüz yok değil mi? Azıcık delikanlı olun be ama nerde…