Sezon Değerlendirmesi
Eren İnal – Sezon sonu değerlendirmesi …
Yeni sezona büyük bir değişim ile başladık. Gültekin Gencer’den koltuğu devralan Ali Şafak Öztürk, hepimizi umutlandırarak göreve geldi. Vizyon sahibi, enerjik ve genç yaşına rağmen özel hayatında çalışma alanında geldiği nokta, kendisi için biraz referans sayılabilirdi. Futbola bakış açısı da herkesin malumudur. Fenerbahçe taraftarı olduğu yönünde büyük eleştiriler arasında geldi başkanlığa. Buna rağmen çok profesyonel bir bakış açısı ile yaptığı ilk açıklamalar arasında bu konuya değindi. Artık Antalyaspor başkanı olduğunu ve bütün enerjisi ile Antalyaspor’un başarısı için çalışacağını açıkladı.
İlk üç dört ayı pek de düşündüğü gibi geçmedi Ali Şafak Öztürk’ün. Kampta patlak veren Eto’o – Jose Morais sürtüşmesi takımı çok etkiledi. Diğer yandan Eto’o-Beşiktaş olayında da krizi iyi yönetti. Bizim istediğimiz gibi boyun eğmedi ve dik durdu. Bize yakışanı da buydu zaten. Öyle eskisi gibi İstanbul takımlarının istediği zaman Anadolu takımlarının oyuncularını ayartıp alamayacağını tokat gibi vurdu yüzlerine. Oyuncunun istediği değil, kulübün istediği olur böyle durumlarda.
İlk senesinde yaz döneminde yaptığı transferlerle sınıfta kaldı diyebiliriz başkanın. Aldığı oyunculardan sadece Deniz Kadah’tan beklediğimiz verimi alabildik. Ferhat Kaplan’dan bahsetmiyorum çünkü o Gültekin Gencer’in transferiydi ama başarılı buluyorum onu. Kenan Horic ve Amadaiye Rennie’den hiç bir beklentim yok. Açıkçası derhal yollar ayrılmalı. Milan Jevtovic devre arası kiralık gönderildi. Yetenekli bir oyuncu ama ligin sertliğine ayak uyduramadı. Şu anda Rosenborg’da forma giyiyor, ara ara haberlerini alıyoruz. Gayet de iyi performans sergilemiş şimdiye kadar. Anıl Koç devamlı U 21’de forma giyiyor. Biraz daha sabretmeliyiz, bence kumaşı iyi. Onun da çalışması lazım A takımda yer edinebilmek için. Sezonun performansıyla alakalı hayal kırıklığı ise Emre Güral bence. Sakatlandığı dönemler oldu, maalesef gerçek performansını göremedik ama hepimiz biliyoruz ki Emre’nin gerçek performansı bu değil. Sezon başı kampını iyi geçirirse faydalanabileceğimiz bir isim.
Lige başladığımızda işler istediğimiz gibi gitmedi. Tabi Eto’o – Jose Morais çekişmesi devam ediyordu hala. Bundan ciddi anlamda etkilendik ve Eto’o’nun Beşiktaş olayı da üstüne gelince hiç bir verim alamadık ondan. Ligin ilk altı haftasında sadece 2 puan alan takımda bir şeyler değişmeliydi. Bir kan değişikliğinin takıma olumlu yönde etkileyeceğini düşünüyordum ki böyle düşünenler vardı Antalyaspor camiasında. Bu dönemde başkan büyük eleştiriler almıştı tabi. Jose Morais ile anlaşılıp yollar ayrıldı. Daha sonrasında Rıza Çalımbay ile görüşüldüğü haberleri gelmeye başlayınca doğru hamle olduğunu düşünmeye başladım ve biraz zor da olsa Rıza Hoca ile anlaştık. İşte tam da bizim ligdeki hikayemiz ondan sonra başladı.
Takım içindeki krizi iyi yönetmeye başlayan Rıza Çalımbay ve ekibi doğru hamlelerle ilk 6 haftada galibiyet alamayan takımı tecrübesiyle lige geri döndürmeyi başardı. İlk olarak Rizespor maçı bize bir ışık oldu. Tam galibiyet alıyoruz derken uzatmada yediğimiz golle berabere kalmıştık. Taraftar artık dayanamamış maçtan sonra isyan etmişti. Daha sonrasında Beşiktaş deplasmanında ilk devrede girdiğimiz pozisyonlardan yararlamadık ama bir şeyler yolunda gitmeye başlamıştı. O maçın sonucuna da hakem hataları etki etmişti ve mağlup olmuştuk. Takımdaki olumlu havayı hisseden taraftarlarımız takımını yalnız bırakmayak pazartesi günü olmasına rağmen Kayseri’ye bir çıkarma yaparak ilk galibiyetimizi söke söke aldılar. İlk galibiyetimizden sonra takımın özgüveni yerine geldi ve ardı ardına galibiyetler geldi.
Devre arasından dönüşümüzü merakla bekliyordum. Bu sırada önemli transferler yaptık tabi. Bu transferlerden Sandro, Salih ve El Kabir kısa sürede ilk 11’in değişilmez isimlerinden oldu. Jean Armel Drole ise yetenekli olduğunu ve gelecek vaad ettiğini bize son maçımızda gösterdi. Harun için pek umudum yok şu anlık. Umarım Drole’un bonservisini alırız. Alamasak bile önümüzdeki sezon mutlaka kiralamalıyız.
Ligin ikinci devresine de iyi başladık. Üç tane maç var ki kaybetmeseydik Avrupa Ligi’ne katılabilirdik ligi dördüncü bitirip. Bu maçlar Galatasaray, Akhisar ve Trabzonspor maçlarıydı. Yine de sezonu kulüp tarihine geçirerek bitirdik. Çok başarılı bir sezonu geride bıraktık. Rıza Hoca Antalyaspor’un başında Süper Lig tarihinde en fazla puan toplayan teknik direktör olarak kulüp tarihine geçti. Samuel Eto’o ise bu sezon attığı 18 golle toplamda Antalyaspor kariyerinde 38 gole ulaşarak Antalyaspor tarihinin en golcü futbolcusu oldu.
Bu başarı yönetim, futbolcu ve taraftar birlikteliğinin sonucunda geldi, herkes biliyor. Bu konuda örnek bir camia olduğumuzu düşünüyorum bu sezon. Seneye yapacağı önemli transferlerle büyük hedefleri olan bir takım var. Şimdi bu sezonun keyfini çıkaralım. Seneye her şeyin hayırlısı.
Mevkisel bazda takımın en’lerini seçtim, umarım aynı fikirdeyizdir.
Yılın Futbolcusu
Samuel Eto’o
Yılın Kalecisi
Ferhat Kaplan
Yılın Savunma Oyuncusu
Diego Angelo (Bu isim Celustka da olabilirdi devamlılığından ötürü ama bir savunma oyuncusu olarak zaman zaman skora yaptığı katkıdan dolayı Diego’dan yana seçimimi kullandım.)
Yılın Orta Saha Oyuncusu
Charles
Yılın Hücumcusu
Deniz Kadah