Bu Kaosta Anca Bu Kadar
Yönetim ve takım içerisinde karışıklık olan bir ekipten sahada sonuç beklemek Pollyannacılıktan başka bir şey değil …
Bu hafta uzun uzun yazmak gelmiyor içimden. Her haftaya yeni bir umutla başlarken hafta sonu tepetaklak oluyoruz her defasında. Antalyaspor’da kaos ortamı bitmiş değil. Haliyle bunun sahaya yansıması kaçınılmaz oluyor. Özellikle Samuel Inkoom ve Mbilla’nın hocayla arası gerçekten çok açık. İki oyuncu sakat olmadığı halde kadroya alınmadı. Bir de Eto’o ile arası bozuk ama “Eto’o’nun fendi Morais’i yendi” diyebiliriz.
Yönetim ve takım içerisinde karışıklık olan bir ekipten sahada sonuç beklemek Pollyannacılıktan başka bir şey değil. Her şeye rağmen Galatasaray maçının ilk yarısında hiç beklemediğim kadar iyi bir Antalyaspor vardı. Golü de bulduk ama ikinci yarıdan bahsetmek bile istemiyorum. İlk yarıdaki takım değil de bambaşka bir takım sahaya çıkmıştı sanki. Hakem zaten nizami golümüzü vermemiş, üstüne takım mücadele etmiyor ve ayağa iki pas yapmaktan aciz olunca tam da Galatasaray’ın istediği bir ortam oluştu ve maçı çevirdiler.
Geçen hafta da söyledigim gibi bir kan değişikliğine ihtiyacımız var. Hoca ile yollar ayrılmalı yerine Rıza Çalımbay gelmeli. Hafta içi iki dönem transfer yasağı geldi. başkan transfer yasağından bahsederken gayet rahat ve sakindi. Yasağı kaldırmak için girişimler yapıyor duyumlarını aldık. Devre arasına kadar toplayabildiğimiz kadar puan toplayıp transfer yasağı kalkarsa eğer takıma neşteri vurup faydası olmayan isimlerle yollarımızı ayırıp gerekli takviyeleri yapmalıyız. Şu an için cidden yapacak fazla bir şeyimiz yok.
En koyu karanlıktan sonra doğarmış güneş.