Torosların Beyiyiz
Şükrü Dayımızın yanından Grup 1966 lideri Yılmaz Yıldız’ın canlı yayınına denk geldim …
Geçen hafta oynanan Adanaspor maçından sonra meydana gelen kazada kolunu kaybeden Şükrü Dayımızın yanından Grup 1966 lideri Yılmaz Yıldız’ın canlı yayınına denk geldim. Şükrü Dayımız; kırmızı beyazlı, kırmızı beyaz renkli Antalyaspor forması için kolunu kaybetmesine rağmen bir kez bile olsun serzenişte bulunmadı. “Biz Avrupa’ya gitmeliyiz. Biz Torosların beyiyiz.” dedi. “Biz Antalyaspor’a sahip çıkmalıyız.” dedi. “Tribünleri doldurmalıyız, 1981-1982 ruhu gibi olmalıyız. Avrupa uğruna savaşmalıyız. İyi mücadele edin, bana bu maçı armağan edin.” dedi kameralara.
Ne mi oldu? Ne tribünler doldu ne savaşan bir futbolcu topluluğu vardı Başakşehir önünde. Başakşehir’in hızlı oyuncuları Antalyaspor’un ağır defans hattına zor anlar yaşattı. 60. dakikadan sonra Rıza Çalımbay’ın defans ağırlıklı değişikliklerine Abdullah Avcı’nın hücuma yönelik yaptığı tazelemeler 89. dakikada sonuç verdi ve gününde olmayan Antalyaspor mağlup oldu.
Mağlup olunabilir. Puan kaybedilebilir. Yalnız şu vardı, Rıza Çalımbay basın toplantısında kazazedelere bir geçmiş olsun diyebilir, futbolcular Şükrü Dayının tshirtü ile sahaya çıkabilirlerdi. Ona hasta yatağında biraz olsun moral verebilirlerdi. Ki nerede bu günler! Duyguların kaybolduğu, adı profesyonellik olan para odaklı sektörde kaybolan duygular… Bir yandan da arma uğruna, forma uğruna yaşanan acılar… Futbolcular, teknik adamlar gidicidir. Kalacak olan Şükrü Dayı’dır, Ahmet’tir, Mehmet’tir. O kırmızı-beyaz formasını giyip tribüne gelendir. Maçı izlerken duygulanandır.
Antalyaspor sevgisini kalbinde en derinden hissedenler her zaman var olacaktır. Bu taraftar da sizi hiçbir zaman unutmayacaktır!