Çukurdan Milli Takıma
Engin Erdem yazdı…
Hepimiz Antalyalıyız. Bu güzel şehirde yaşıyoruz. Çiftçiliği, toprağı, bitkiyi az çok biliriz. Keza neyin nasıl yetiştirildiğini de öyle.
Altyapı kelimesi son zamanlarda çok dillerde… Altyapı, fidandır. Bakmak, yetiştirmek ve ilgilenmek gerekir. Toprak ise sahadır, futbol sahası…
Fidanı toprağa ekmedikçe nasıl büyümez ve gelişmez ise futbol oynayan yetenekli gençlerimize gelişebildikleri öğrenebilecekleri bir yer, saha ya da tesis olmazsa maalesef olmaz.
Bundan yaklaşık iki sene önce Antalyaspor altyapısı, Hasan Subaşı Tesisleri’nde yani Meltem’de antrenman yapıyordu. O da A takımdan fırsat kalırsa tabi. Daha önceleri de tesis yanındaki inşaat çukurunda antrenman yaptıklarını biliyorum.
Döşemealtı’ndaki Atilla Vehbi Konuk Tesisleri yapıldı yapılalı, A takım oraya gitti gideli yaklaşık iki iki buçuk sene oldu. Hasan Subaşı Tesisleri, altyapıya kaldı. Sonrasında altyapı kıpırdamaya, fidanlardaki meyveler toplanmaya başlandı.
Antalyaspor, tarihinde altyapılarda milli takıma en fazla oyuncu gönderdiği yılı yaşadı. Çokça oyuncuyla profesyonel sözleşme yapıldı. Kısaca gerçek tarih, aslında altyapılarda yazıldı.
Sadece Hasan Subaşı Tesisleri’nin Antalyaspor alt yapısına kalmasının bile nelere gebe olduğu ortada. Meltem’de bulunan tesis yine yetersiz, sadece 1 tane standart futbol sahası var. Fakat oranın altyapıya tesis edilmesi bile Antalya’nın gençlerinin futbol adına ne kadar potansiyel taşıdığının bir göstergesidir.
Antalya, tek başına büyük bir futbol potansiyeline sahip. Antalya’nın çocuklarına yeterli futbol tesisi ve futbol eğitimi tahsis edilirse, Dünya Kupası’nda yarı final dahi oynayabilir, Şampiyonlar Ligi dahi kazanılabilir. Tıpkı 4 milyonluk Hırvatistan örneğinde olduğu gibi.