Bir Puana Razı Olmak

Beşiktaş ile iç sahada oynadığımız maçta bir puana razı olduk. Oysaki taraftar olarak çok güzel bir atmosfer vardı statta. Kulübün dağıttığı bayraklarla 27 bin küsur kişi ile muhteşem bir görüntü vardı. Taraftar çok ateşliydi. Sahada da mücadele fena değildi. Hatta Beşiktaş’ın 10 kişi kalmasıyla çok büyük de bir avantaj yakalamıştık ama maç 0-0 bitti. Bazen gerçekten “neden” diye soruyor insan kendi kendine.

Maç sonlarında Antalyaspor için bazen “Bu maçı alabilirdik.” diyorum. Bu maç da öyleydi. Çünkü yorgun bir Beşiktaş vardı. Karşımıza çok da istekle gelmeyecekleri, dirençlerinin çoğu zaman kırılacağı belli olarak geldiler bence. 10 kişi kalmaları da bize yukarıdan bir mesajdı ama kullanamadık bu şansı.

Bu maç sonunda aldığımız bir puanla yerimizi korurken üst sıradaki rakiplerimizle aramızdaki uçurum hâlâ devam ediyor. Avrupa’ya uçmak için rakip kim olursa olsun daha hırslı ve oyunu bırakmadan oynamalıyız. Bu sebeple Kayseri’den çok rahat bir üç puan alacağımızı umuyorum.

Kayseri ile ilk yarı oynadığımız maçı 1-0 almışız. Ancak Kayseri’nin Süper Lig skorlarına baktığımızda kaybettiği maçların rövanşını kazandığını görebiliriz. Bu sebeple karşımıza kendi sahasında Antalyaspor’a yenilmiş Kayserispor olarak çıkacakları için dikkatli olmak gerekebilir.

Bir de Beşiktaş maçı sonrası otobüslerine yapılan taşlı saldırı var. Hiçbir takım taraftarının bir diğerinden üstün olmadığını, sporun hiçbir dalının da şiddet içermemesi gerektiğini düşünüyorum. Bir taraftar olarak amacın her zaman sadece armayı desteklemek olması gerektiğini düşünüyorum. Bu amacı gerçekleştirirken ben nasıl ki Antalyaspor’u desteklemekte özgürsem, bir diğerinin de başka takımı aynı şekilde özgürce destekleyebileceğini unutmamak gerek.

Geçen haftanın en üzücü haberi ise Antalyaspor’un bilinen ağabeylerinden Zeki Canıtez’in vefatıydı. Antalyaspor’a gönül vermiş ağabeyimize Allah’tan rahmet, sevenlerine de sabır diliyorum. Zeki ağabeyin nezdinde dünyanın faniliğini hatırlayıp birbirimizi kırmadan yaşamak dileğiyle…