Rüya Gibi

Nasıl güzel bir akşam… Size bu satırları deplasmanda Beşiktaş’ı 3-2 yendiğimiz akşamda yazıyorum.

Rüya gibi bir maçtı. Beşiktaş’a kendi sahasında geçit vermedik resmen. İlk golü attıktan sonra dumur olan Beşiktaş’a hız kaybetmeden ikinci golü attık. Skorun 2-0 olması resmen uzun zamandır mutlu olmadığım kadar mutlu etti beni. Sanki kaderin oyunu… İnsanın içine “şimdi bi şey olacak da dur bakalım hayırlısı” gibi bir his verdi bu sevinç. Tabii sonra golü yedik ama skor üstünlüğünün hâlâ bizde olmasıyla içimiz rahattı.

İlk yarıyı 3-1 üstün kapatmamız muhteşem değil miydi? Yine de her an gol yiyeceğiz, on kişi kalacağız endişeleri vardı. İkinci golü yememizle dakika saymaya başladık. Hele ki 7 dakikalık uzatmalar bitmedi.

Bu maç uzun zamandır özlemini çektiğimiz mutluluğumuzu hatırlattı bize. Ne olursa olsun aslında vazgeçmeyişimizin bir mükafatı oldu. Aldığımız üç puanın asıl anlamı tabii ki sözde üç büyüklere karşı alınmış olması bir anlamda da…

Bu akşam çok güzel bir akşam. Bu akşam şanslı bir akşamdı. Sokaklara çıkıp bağıracak kadar huzur ve neşe doldum gerçekten. Sonunda!

Bu maçta en iyi oyuncumuz Boffin’i de unutmamak lazım. Resmen hayatımızı kurtardın. Beşiktaş’ın direkten dönen gol girişimlerinde direkleri kucaklamak istedim. Kalemizi direkt gören şutlarda dışarı atan Beşiktaşlı futbolcuları yamukluklarından ötürü kutlarım. Ama Boffin’in kurtarışlarını da ayakta alkışlıyorum. Harikaydın Boffin!

Haftaya oynayacağımız Rize maçına çok yüksek moralle gideceğiz. Kendi sahamızda olmasının avantajını da yaşarız umarım ve sanırım ben bu mutlulukla bu gece biraz zor uyuyacağım. İçimden sürekli “nasıl da aldık” falan diyorum. Kendi kendime sırıtıyorum.

Ne olur bu muhteşem oyun ve mutluluğumuz lig sonuna kadar sürsün!