İntikam

6 Mayıs Pazar günü tarih intikamını alırcasına tekerrür etti…

İntikam
16 Mayıs 2018 09:56

Lisedeyim. Şehir takımı bilincinin, Antalyaspor’u desteklemenin mantığının ve sevincinin yüreğime yerleştiği zamanlar… O zamanlar ‘Adopen‘ diye bilinen kale arkası tribünündeyim. Tarih 26 Mayıs 2007’yi gösterirken Atatürk Stadyumu ağzına kadar dolu… Antalyalılar son şansını kullanan takımlarının arkasında olduğunu gösteriyorlar. Rakip Gençlerbirliği. Rakibin ligde hiçbir iddiası kalmamış. Artık son hafta. Ne zirveye oynuyorlar ne de düşmeye. Ama bizim için hayat memat meselesi bir maç. Evet, kazanırsak ligde kalıyoruz ancak tribünler heyecanlı olduğu kadar da gergin. Ligde işler iyi giderken son haftalarda üst üste alınan mağlubiyetler yüzünden artık düşme riskini yaşıyoruz.

Yılmaz Vural’ın belirlediği Cordoba, Metin Aslan, Dziewicki, Şenol, Vahap Işık, Volkan Yaman, İlyas Kahraman, Suazo, Coşkun Birdal, Ali Cansun, Zitouni  ilk 11’i ile sahadayız. Maçın başlama düdüğüyle birlikte taraftar da elinden gelen desteği veriyor. Yine de hem tribünler hem de sahadakiler gergin. Kulaklar bir yandan da oynanan diğer maçlarda. Derken ilk yarı 0-0 sona eriyor. İkinci yarıda sol kanadımızdan gelen Gençlerbirliği ortasını kesmek isteyen Şenol Can’ın ters vuruşu Cordoba’yı yanıltıp ağlarımızda buluşuyor. Kale bizim tribünün önünde. Her şey çok net. Neyse diyoruz ‘Haydi Bastır Antalyaspor’. Ama futbolcularımızı artık mağlup olmanın stresi sarmış. Bir de Gençlerbirliği oyuncularının sanki şampiyonluğa oynuyormuşçasına ortaya koydukları hırs ve mücadele işin rengini giderek değiştirmekte. Yaklaşık on dakika sonra ise defansımızın arasına atılan pası iyi değerlendiren Sandro Mendonça, Cordoba’yı ikinci kez mağlup ederek farkı ikiye çıkarıyor. Başımızdan aşağı kaynar sular dökülmüşçesine bir şok içerisindeyiz. Daha yarım saat var ama stattakilerin kimisinde son bir umut, kimisinde üzüntü, kimisinde son bir hırs, kimisinde kabulleniş hakim.

Derken 7 dakika sonra İlyas Kahraman’ın sol ayakla ceza sahasının dışından attığı güzel golle farkı bire indirip umutlanıyoruz. Tribünler ve takım yeniden diriliyor. Son bir gayret diyoruz ‘haydi beyler başaralım bu mucizeyi’. Bastırsak da bir türlü aradığımız goller gelmiyor. Artık son dakikalarda son şanslarımızı kullanırken tüm riskleri alıyoruz. 85. dakikada ise her şeyin yıkıldığı golü kalemizde görüyoruz. Sağ kanadımızda Bahadır’ı çalımlayarak olmayacak bir şut çıkaran Haminu Dramani farkı yeniden ikiye çıkarıyor. Artık o dakikadan sonra her şey bitiyor. Takım bitik, tribünler bitik durumda. Bazı taraftarlar stadı terk etmekte. Kimisi tepki tezahüratlarını dillendirmekte. Kimisi ise benim gibi gözyaşlarını dökmekte. Evet o gün maçın bitiş düdüğünden sonra polis tribünü boşaltana kadar oturup ağladım. Bu armanın beni mutlu edeceğine yürekten inandığım günlerde bu takım için ilk gözyaşlarımı o tribünde o maç sonunda döktüm.

6 Mayıs Pazar günü ise tarih intikamını alırcasına tekerrür etti. Antalyaspor’umuz deplasmanda Gençlerbirliği’ni tek golle mağlup ederek son iki haftaya girilirken rahat bir nefes aldı. Ama benim için asıl önemlisi ise 26 Mayıs 2007’deki o intikamın alınmasıydı. Gençlerbirliği bu mağlubiyetle artık bir alt ligde mücadele edecekti. Zamanında başka takımın başındayken taraftarımıza el kol hareketi çekenler de cezasını bir şekilde ödeyecekti.

2007 kadrosunda bulunanlar zamanında bizleri üzdü evet. Dün ise intikamı almakta emeği geçen Boffin, Celustka, Diego, Djourou, Musa, Charles, Vainqueur, Hakan, Maicon, Deniz, Doukara ile birlikte sonradan oyuna giren Yekta, Nazım ve Chico’ya da teşekkürlerimi sunarım.

Sen var olmaya sonsuza kadar devam et Antalyaspor. Biz seni sonsuza kadar seveceğiz.

ETİKETLER: ,