Yavaş Yavaş Batıyoruz
Taraftarın gücünün yetmediği ve yetmeyeceği noktalarda söz hakkı bulunan her bir kişiye çağrıda bulunuyorum …
İnsan ne yazacağını bilemiyor artık. Bir dolu çalkantılı haber, “doğru mu, gerçek mi, yalan mı, doğru mu” derken başkan arkasına bile bakmadan gitti gerçekten. Hala onun şokundayım. Neler yazdık, neler çizdik… Nasıl delicesine sahiplendik, güvendik. Sen “Biz” dedin biz seninle kenetlendik. Bir baktık yoksun Sayın Ali Şafak Öztürk. İnsanlar gelirler, giderler… Ardında bir şeyler bırakırlar. Senin bizlere bıraktığın, hakkını yememekle beraber muhteşem bir çıkış yakaladığımız bir sezon… Sahipsiz bir takım, bozulmuş bir düzen… Dahası kırık kalpler topluluğu…
Sosyal medyada bir renktaşım , “zoru görünce kaçıp gittin” yazmış Başkanla alakalı. Valla katılmamak elde değil. Hepimizi yüzüstü bırakıp gittin. Ne bir açıklama ne bir sebep gösterdin doğru dürüst. Buna rağmen arkandan hepimiz “canın sağolsun Başkanım. Yolun açık olsun” demeyi bildik. Biz seni böylesine sevdik. Olmadı, yakışmadı.
Takım darmaduman olmuş durumda. Başakşehir maçı, Eto’o’nun oyundan çıkışıyla birlikte domino taşı gibi yıkıldı üstümüze. Herkes tek tek eleştirisini yaptı zaten her yerde. El Kabir’iydi, Emre Güral’ıydı… Her hafta her hafta futbolcu eleştirmekten de yoruldum. Beklediğim tek şey devre arası ve nokta atışı yapacak birileri… Ne hayallerimiz vardı bizim, hepsini heder ettiniz.
Buradan İstanbul’a deplasmana giden renktaşlarımı da can-ı gönülden kutluyorum. Deplasman tribününü full görünce inanın tüylerim ürperdi. Futbolcu olsam utanırdım. O taraftardan utanırdım. Her şey sarpa sarmışken, hala evini ailesini işini gücünü bırakıp “başkan yok , hoca yok ama biz varız” diyen, tüm varlığıyla desteğini gösteren taraftardan “utanırdım.”
Umuyorum Eto’o’nun sakatlığı ciddi boyutta değildir. Zira o olmadan takımın akıbeti ne olur, bugün az çok gördük.
Artık umut içeren cümlelerden fazlasıyla uzağım. Takımın düşmesi biz Anadolu kulübü taraftarları için bir şey ifade etmiyor. Bizler bu takımı her koşulda, dahası koşulsuzca seviyoruz . Fakat kulübün göz göre göre batışına şahit olmayı da katiyen istemiyoruz. Birileri “bir şey yapmalı”
Elinizi vicdanınıza koyun. Tüm Antalyaspor camiasına, bu camianın ileri gelen büyüklerine, Antalyasporlu olduğunu iddiaa eden her bir yönetim üyesine, üst düzey iş adamlarına, sayın Belediye başkanımıza, daha doğrusu taraftarın gücünün yetmediği ve yetmeyeceği noktalarda söz hakkı bulunan her bir kişiye çağrıda bulunuyorum. Elinizi vicdanınıza koyun ve “bir şeyler yapın.” Biz taraftar olarak sırt dönmeyip sahiplenerek payımıza düşeni yaptık, yapacağız da. Şimdi sıra sizlerde… Çok geç olmadan boşaltın şu gemideki suyu, yoksa kaçarımız yok. Geminin kaptanı yok. Yavaş yavaş batıyoruz.