Fırtına Öncesi Sessizliği
Şahsım adına bu maç için takımı yerin dibine sokmaya pek niyetim yok. Çabaladıklarını gördüm …
Şamar oğlanına döndüğümüz ligin 14. haftasından herkese merhaba…
Evet, 3-0 gibi berbat bir skorla yenildik. Fakat şahsım adına bu maç için takımı yerin dibine sokmaya pek niyetim yok. Çabaladıklarını gördüm. Muhteşem bir oyun sergilemedikleri âşikar fakat Trabzonspor’un galibiyeti hak eden taraf olmadığı da bir gerçek. Ligin başından beri deplasmanda oynadığımız en iyi oyundu. Bakın, ben demiyorum ki “çok iyi oynadık” , demek istediğim oyun ortalamasına göre daha istekli, daha mücadeleci bir takım vardı. Öte yandan Eto’o’nun ceza sahasından uzakta kalmasına anlam veremediğim anlar çok oldu maçı izlerken. Orta sahada oynadığı için gol noktalarından hep uzaktı. Sağ olsun, Nasri bu maçta da sakat olduğu için “oyun kurucu” görevini üstlenmeye çalışıyor sanırım takım içinde bazı kişiler.
Vainqueur bu maç beni şaşırtan isim oldu. Şaşırmaktan ziyade böyle iyi bir futbolcuya da sahip olduğumuzu keşfettim bu maç sayesinde. Yekta’nın performansı da genele göre gerçekten iyiydi.
Artık yazmayayım diyorum Sakıb ile alakalı ama… Artık trajikomik şekilde gülüyorum izlediklerime. Yanlış pas veren Sakıb! Topu kaptıran Sakıb! Ne diyeyim ki… Yerine koyup oynatacak adam da yok maalesef.
Bir de bizim takımda pozisyon harcamakta üstlerine yok. Karşı taraftan çalınmış topla atağa geçmişken, ceza sahasına doğru paslaşıp gol kurgulamak yerine saçma sapan kişisel şutlarla auta giden top kayıpları… Bizim böyle bir lüksümüz yok. Fırsat bulmuşken değerlendirmemiz gerekiyor. Mantıklı hareket etmemiz gerekiyor.
Diego’nun da bu maç berbat oynadığını söylemeden edemeyeceğim. Günden güne sanki güz yaprakları gibi dökülüyoruz. Ferhat zaten kalede olsa da olur olmasa da olur.
Asıl eleştirilecek olan kişiyi sona bıraktım ki kendisi teknik direktörümüz Leonardo… Maçta açık ara farkla parlayan Yekta’yı sen neden çıkartırsın ki oyundan? Sahadaki başarısızlığın en büyük sebebi bence takımdaki kurgu yanlışıdır. Nasri kadar Leonardo transferinin de fiyasko olduğunu düşünüyorum.
Umarım devre arasında gerekli hamleler ve transferler yapılır. Zirâ “sıkı tutunun, düşüyoruz” demeye ramak kaldı.
Trabzon maçını bir kenara koyalım, gelelim ayın 7’sinde gerçekleşecek olağanüstü genel kurul toplantısına… Başkanımızın bu olumsuz tablolar içinde adaylığını koyacağını zannetmiyorum maalesef. Fakat tek temennim güvenoyu ile bizlerle devam etmesi. Başkanın gitmesi durumunda olacakları düşünmek bile istemiyorum. Fırtına öncesi sessizliği var şu an. Hepimiz bekliyoruz bakalım neler olacak. Yeni kararlarla, yeni umutlarla başlayacağımız bir hafta olur umarım. Ne olursa olsun bu zor günlerde armaya sırt dönmeyelim.
Haftaya güzel haberlerle görüşmek üzere vefalı Antalyaspor taraftarları…