İlk Altı Hafta Neler Yaptık?
Ahmet Çolak yazdı…
* Oynanan maçların tümünde rakiplere üstünlük sağlayamadık.
* Kadro dizilişini maksimum düzeyde oluşturamadık.
* Kendi oyunumuzu sahaya yansıtamadık.
* Bütün Antalyaspor camiası; hoca ve teknik adam dışında takımın ne oynadığını göremedi.
* Takımda lider oyuncu eksikliğinin en üst seviyede devam ettiğini gördük.
* Hoca ve kenar yönetiminin maalesef takım üzerindeki yaptırımlarının yok denecek kadar az olduğunu gördük.
* Taktik ve tekniğin olmadığını, oyuncuların sahada kafasına göre ve istediği şekilde oynadığını gördük.
* 10 sarı ve 3 kırmızı kartla oyun konsantrasyonunun ve disiplinin olmadığını net bir şekilde gördük.
* 6 maçın tamamında çok sık top kaptırdık ve orta sahada oyundan çabuk düştük.
* Malatya maçında 90 dakikayı kaleye şut atamadan tamamladık.
Maalesef haftalardır “geliyorum” diyen tehlike, Başakşehir Fatih Terim Stadı’nda patladı. Oysa ki camia hafta içi Şampiyonlar Ligi’nde mücadele etmiş Başakşehir takımının yorgun olacağını, bu durumun bizim için artı bir yön olacağını düşünüyordu. Maç başlayınca sanki hafta içi oynamış ekip biz gibiydik. Yine top kayıpları, yanlış pas tercihleri, mücadele eksikliği maçı 35. dakikada bitirdi. Bir de ilk yarının sonlarında rakip sahada Amilton’un gereksiz yere rakibin ayağına basması ile beyaz bayrağı sallamış olduk. Burada ilk penaltı pozisyonunda Nuri Şahin gibi tecrübeli oyuncunun ayağını oraya sokmaması gerektiğini kimse söylemeyecek, maç 5-1 olunca hakem en son konuşulacak isim olacak ama ben yine de birkaç satır yazmak istiyorum. Aynı iki pozisyonda Antalyaspor lehine çalabilir miydi penaltıları? Hadi çaldı diyelim VAR’dan geri gelme ihtimali de oldukça yüksek orandaydı. Bütün takdir haklarını ev sahibine kullandı. Bir pozisyonda Bünyamin’in üzerine gidip azarlaması da bardağı taşıran son damla oldu. Başkan Ali Şafak Öztürk’ün çok güzel yaptığı bir Mete Kalkavan örneği var, en son deplasmandaki Göztepe maçını yönetmişti, o günden beri bizim maçlara verilmiyor. Aynı uygulamayı Ali Palabıyık için de yapmasını bekliyorum. Bu durumun takipçisi olacağım ve her hafta yazacağım.
Her maç olduğu gibi birçok top kaybı yapıp, orta alanda rakibe pres yapmayınca farklı mağlubiyet kaçınılmaz oldu. Dört stoper orijinli oyuncu ile defans hattı, önlerinde genç Bünyamin ve Mert maalesef çift forvetli Başakşehir karşısında adeta tel tel döküldüler. Burada kesici 6 numara eksikliği iyice gün yüzüne çıktı. Geçen sezonki 35 yaşındaki Charles’in eksikliğini hissediyoruz. Nuri Şahin kesinlikle o bölgenin adamı değil, çok yumuşak kalıyor. Nuri’yi forvet arkası kullanmak daha mantıklı geliyor.
Hocanın maç sonu açıklamalarında ilk defa futbolcularına eleştiri getirdiğine şahit olduk. Tecrübeli oyuncularını açık dille, hatta isim vererek ve de üstü kapalı bir şekilde eleştirdi. Üstüne üstlük elinde maç kazandıracak hamle oyuncusu olmadığını da belirtti. Hocam, sen geçen hafta 9 kişi kalmış rakibe oyun içinde elindeki forvet oyuncularını hamle olarak kullanmadın ve beraberliğe razı oldun. Bak bu hafta rakibin sana eksik takıma karşı nasıl oynanacağı dersini verdi ve seni 5 golle uğurladı. Bir de genç oyunculardan memnuniyetsiz gibisin. Hocam eğer sezon başı bu transferleri sen yaptıysan bahaneye sığınmak gibi bir lüksün yok. Eğer yönetime bırakıp, küçülmeye gidip, maliyetsiz oyuncu transferine göz yumduysan en uygun kadroyu sahaya yine sen çıkaracaksın. Seninle aynı kaderi Bülent Korkmaz da yaşamıştı, yönetimin yaptığı transferlere göz yummuştu. Ama akıbeti fazla uzun sürmemişti. Hatta giderken başkan Ali Şafak Öztürk bile kendisiyle yolların istemeyerek ayrıldığını söylediğine ve hocaya defalarca teşekkür ettiğine herkes şahittir.
Aynaya bakma zamanı geldiğini söylüyorsun. Bakıp tekrar kendinizi görürseniz bir anlamı yok. Yüzünüzü yıkayıp makyajınızı silin ve yenilenin. Kendinize çeki düzen verin.