Çalışılmış Galibiyet
Ahmet Çolak yazdı…
Ülke gündemini bir anda alt üst eden Corona virüsü, maalesef futbol endüstrisine de ağır darbe vurdu. Seyir zevki yüksek bir spor olan futbol, taraftar ve seyirci ile güzel. Onlar eksik olunca tatsız, tuzsuz bir yemek gibi oluyor. Bu hafta oynanan maçlarda bunu net olarak gözlemledik ve de açık olmak gerekirse yadırgadık.
Haftanın kapanış maçı olması, seyircisiz oynamak olmasının yanında kadrolar da açıklanınca puan almamızın zor olacağı görüşü hakim olmuştu. Zirvedeki takımların puan kayıpları, rakip Sivasspor’un daha çok isteyeceği anlamına geliyordu. Maçın başlama vuruşu ile düşüncelerimizde yanıldığımız ortaya çıkmaya başladı. Oyunun her anında isteyen, savaşan ve tabir-i caiz ise ısıran bir Antalyaspor vardı. Rakip ne olduğunu anlayamadı. Hiç de bekledikleri gibi bir Antalyaspor değildi.
Oyunun tek hakimiydik, ilk 45 dakikada maçı bitirebilirdik. Sahanın tüm bölümlerinde rakibe üstünlük sağladık, boş alan bırakmadık, oyunu domine ettik. Maçın ilk yarısında rakibin kaleyi bulan şutu yoktu. İlk başarılı be tek şutu da 75. dakikada geldi. Çok farklı alabileceğimiz maçı biraz şanssızlık biraz da rakip kalecinin sayesinde 1-0’lık sonuçla bitirdik. Ama bu sonuç ve 3 puan o kadar değerliydi ki, alt sıralardaki takımların hemen hemen hepsi bizim mağlup olacağımız beklentisi ile zor bir fikstüre ve periyota girip o grupta en zayıf halka durumuna gelmemizi istiyorlardı. Biz sadece Sivasspor’a karşı galip gelmedik, alt sıralardaki takımlara karşı da bu maçla birlikte galip gelmiş olduk.
Tamer Hoca ve ekibi, rakibi çok iyi analiz etmiş. Son 1,5 ay içerisinde üçüncü defa karşılaşacağımız rakibe adeta futbol dersi verdiler. Sivas takımı bir hafta önce oynadığı Galatasaray maçında rakibe ön alanda baskı yaptı ve hiç boş alan bırakmadı. Teknik ekibimiz o maçı çok iyi izlemiş ve analiz etmiş olmalı ki Sivasspor’u kendi silahı ile vurdu. Maça öyle bir başladık ki rakibe nefes aldırmadık, pres yaptık, isabetli pas yüzdesi çok yüksek oyun oynadık, rakibi hataya zorladık, bunun sonucunda rakip takım üst üste 3 pas yapamadı. Rıza Çalımbay ve oyuncuları hiç reaksiyon gösteremediler. Sezonun en iyi futbolu diyebileceğimiz maçta üzücü olan tek şey taraftarımızın takımının yanında olamaması diyebiliriz. Bu zevkli müsabakadan maalesef mahrum kaldılar.
Alınan galibiyet, çok rahat bir nefes almamızı sağladı. Ama her şey bitmiş değil. Ligin son maçı ve hakemin son düdüğüne kadar devam edecek, o yüzden aynı ciddiyet ve özgüven ile maçlara devam etmemiz gerekiyor.
Maç sonu açıklamalarında hem futbolcular hem de teknik adamlar hallerinden hiç de memnun değillerdi. Bu virüs salgını belirsizliği onların da kafalarını karıştırmış durumda; başta Spor Bakanlığı ve TFF yetkilileri gerekçeli kararları bir an önce alıp hayata geçirmelidirler. İnsan hayatı ve sporcu sağlığı her şeyin önündedir.
Bir an önce bu virüs salgınından kurtulup sağlıklı günlere çok hızlı dönmek dileğiyle, kalın sağlıcakla…