Röportaj: Zeki Yıldırım
SadeceAntalyaspor ailesi olarak, Antalyaspor’un yedi numarası Zeki Yıldırım ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik …
SadeceAntalyaspor ailesi olarak, Antalyaspor’un yedi numarası Zeki Yıldırım ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Röportaj için futbolcumuz Zeki Yıldırım’a teşekkür ederiz.
Öncelikle seni tanıyalım. Zeki Yıldırım kimdir? Yeşil sahalarla nasıl tanıştı ve futbol hayatı nasıl başladı?
25 yaşındayım ve aslen Antalyalıyım. 8-9 yaşlarında okul takımı ve Antalya Yolspor’da lisansım çıkmasıyla birlikte futbol hayatım başlamış oldu.
2008 yılında Yolspor’dan Antalyaspor’a gelirken düşüncelerin nelerdi? 17 yaşında Antalyaspor’a transfer olmak ne gibi hisler uyandırdı?
Yolspor’da sekiz senem geçti. Amatör takımdan profesyonel takıma gelmek bizler için çok önemliydi ve benim için çok güzel bir histi. Benim de Antalyalı olarak hedefim Antalyaspor’du ve böylece hedefimi de gerçekleştirmiş oldum, çok şükür buradayım. Kiralık gitmeden önce de PAF Ligi’nde şampiyonluk yaşayan kadroda yer almıştım.
Mehmet Özdilek döneminde Antalyaspor ile profesyonel sözleşme imzalasan da forma şansı bulamadan Alanyaspor’a kiralanmıştın. Kariyerinin başında olan bir oyuncu olarak bu seni korkuttu mu?
Korkutmadı çünkü birden profesyonel olup Süper Lig gibi bir mecraada oynamanın ve Antalyaspor’da forma şansı bulmanın zor olduğunu biliyordum. Düzenli oynayıp kendimi geliştirebilmek adına Alanyaspor ve Pendikspor’a gittim. İyi ki gitmişim diyorum çünkü o takımların ve o liglerin bana kattığı çok fazla şey oldu. Antalyaspor’a kendimi daha da geliştirerek döndüm.
Alanyaspor ve Pendikspor maceralarının ardından döndüğün Antalyaspor’da tekrar forma şansı bulamamaktan ya da kendini Mehmet Hoca’ya kanıtlayamamaktan endişeli miydin? Hiç kendi kendine “ya bu sefer de olmazsa” dediğin oldu mu?
Hiçbir zaman öyle bir düşünceye kapılmadım. Çünkü hırslı ve mücadeleci bir yapım var. Sahada da bu mücadeleci yapımı sergilemeyi seviyorum. İdmanda da maç sırasında da takım için her şeyimi veririm. Antalyaspor formasını ertesi gün, ertesi gün olmazsa diğer gün, diğer gün olmazsa bir gün mutlaka alıp sırtıma geçireceğimi biliyordum.
Daha önce Antalyaspor’da “5” numarayı giyerken Musa’nın gitmesinin ardından iki senedir “7” numaralı formayı giyiyorsun. Taraftarlar için de ayrı bir öneme sahip bu forma numarası, senin için ne ifade ediyor?
Antalya’nın plakası olduğu ve Antalyalı olduğum için yedi numarayı tercih ettim. Bu numara önceden Musa Nizam’daydı, o transfer olduktan sonra bu numarayı Antalyalı olduğum için giymem gerektiğini düşündüm ve istedim, çok isteyerek aldım. Antalya’nın çocuğu olarak bu numaralı formayı giymek ve formayı terletmek gurur verici bir şey. Bu formanın değerini bilmek ve ona göre mücadele etmek lazım çünkü çok önemli bir forma numarası Antalya ve benim için.
Sahadayken kendini sıklıkla hangi konularda hatalı buluyorsun?Bunları nasıl telafi ediyorsun?
Hatalarımı sahadan ziyade kendi mevkimde oynayan oyuncuları izlerken daja iyi anlıyorum. Bunun yanı sıra videoları izliyorum, kendime buralardan ders çıkartıyorum. Nerede hata yapıyorum, kendimi yıpratmadan mevkiimde nasıl bir değişim sağlayabilirim hepsinin cevabını maç sonundaki videoları izleyip vermeye çalışıyor ve kendimi daha da geliştirmeyi deniyorum.
Defansif yönü ağır basan orta saha oyuncularının genellikle daha hırçın oynadığı ve sık sık kart sorunlarıyla boğuştuğu görülür. Sen yıllardır genellikle sezonu 7-8 kart ortalamasıyla kapatmaktasın. Kayseri maçından bu yana da altı maçtır ligde kart görmüyorsun. Yıllardır bu şekilde işini yapabilmen, tabiri caizse “temiz futbol oynaman” nasıl oluyor?
Çok nazik bir futbolcu değilim, ister istemez aşırı hırsımın kurbanı olarak çok fazla kart görüyordum. O zamanlar 17 yaşındaydım şimdi ise 25 yaşındayım. Yaşım geçtikçe ve tecrübe kazandıkça kendimi geliştiriyorum. Her sene üstüne ekleyerek bir şeyler koymaya çalışıyorum ve oynadıkça da forma şansı buldukça da insan zaten kendisini oynadığı pozisyona göre nasıl geliştirmesi gerektiğini öğreniyor.
Bu sene en çok konuşulan olaylardan biri de Samuel Eto’o nun Antalyaspor’a transferi oldu. Eto’o’yu oyuncular olarak nasıl buluyorsunuz?
Bunu açıklamak için kelimeler yetmez belki ama biz saha içinde de idmanlarda da hep birlikte olduğumuz için onun ne kadar efsane bir oyuncu olduğunu daha iyi görebiliyoruz. Sadece futbolulya değil bize öğrettikleri, bize kattıklarıyla da çok önemli bir futbolcu kendisi. Maç sırasında bir bakışıyla dahi mevkiime geçebiliyorum çünkü o imajı veriyor, oyuncular olarak kendisine de kariyerine de çok büyük bir saygı duyuyoruz. Buraya gelmesi bizim için de Türk futbolu için de Antalya ve Antalyaspor’un tanıtımı için de çok önemli bir şey. Kendisi bariz efsane yani, bize hem oyunsal hem mantıksal açıdan yardımcı oluyor, bizler de onun tecrübelerinden yapabildiğimiz kadar faydalanmaya çalışıyoruz.
Antalyaspor kariyerin boyunca Mehmet Özdilek, Samet Aybaba, Fuat Çapa, Engin Korukır, Yusuf Şimşek ve Jose Morais ile çalışma fırsatı buldun. Bu isimlerin sana ne gibi katkıları oldu? Nasıl değerlendirirsin?
Antalyaspor forması altında çok değerli hocalarla çalıştım. Morais ile birlikte ilk kez yabancı bir hocayla çalışıyorum. Yabancı hocanın oyun mentalitesi ve oyuna bakış açısı çok daha farklı. Yusuf Hoca olsun, Engin Hoca olsun, diğer hocalarım olsun hepsiyle adım adım ilerlediğim için hepsinin yeri bende çok ayrıdır.
Jose Morais ile çalışmak nasıl bir his? Kendisinin oyuncularla uyumunu nasıl buluyorsun?
Belirttiğim gibi ilk kez yabancı bir hocayla çalışıyorum. Jose Morais daha fazla mücadele isteyen, taktiğe daha çok önem veren ve oyun yapısı farklı bir hoca. Kendisi takımımıza katkı sağlamak istiyor fakat bunun birden olacağını düşünmüyorum. Bu biraz zaman alabilir ama taktik anlayışı yerine oturduğu zaman bizim için iyi olacak ve takım adına da farklılık yaratacaktır. Bizlerle ikili diyalogu çok iyi, hatamızı gördüğü anda hemen uyarıyor. Disipline ve taktiğe çok fazla önem veren bir yapıya sahip. Kendi istediklerini yaptırana dek antrenman iki saat sürmüş iki buçuk saat sürmüş, hiç fark etmez. İstediklerini yaptırana kadar devam eder.
Antalya şehrinin ve Antalya halkının Antalyaspor’a olan ilgisini nasıl yorumlarsın?
Atatürk Stadyumu’nda tribünlerde her maç kapasitesinin üzerinde taraftar olurdu. Ben de çocukken gelir desteklerdim takımımızı. O zamanlar Atatürk Stadyumu, Antalya için bir futbol mabediydi. Kimsenin maçtan haberi olmasa dahi sesi duyması yeterliydi, atkısını alan takıp maça gelirdi. Mardan Stadyumu ve Akdeniz Üniversitesi Stadyumu derken yeni stadyumumuza geldik ama bu süreçte ister istemez bir taraftar kaybı da oldu. Bu konuda taraftarımıza da hak veriyorum, Mardan Stadyumu’na gitmek kolay değildi. Ama yeni stadımızla birlikte tekrar taraftar desteğini kazanmaya başladığımızı düşünüyorum. Açılış maçında Beşiktaş maçında Antalya Arena fulldü ve ben neredeyse boş koltuk seçemiyordum, sahaya çıkarken tüylerim diken diken olmuştu. Yeni stadyumun şehir içinde olması ve Eto’o’nun transferiyle birlikte bir sinerji yakaladığımızı da düşünüyorum. Taraftar potansiyelimizin çok fazla artış gösterdiğine inanıyorum.
Bugüne dek beraber forma giydiğin isimlerden en çok kiminle çalışmaktan memnundun?
Buna kesinlikle Samuel Eto’o diyebilirim.
Kendine idol olarak gördüğün bir futbolcu var mı?
Barcelona’da forma giyen Sergio Busquets diyebilirim.
Milli Takımlar Futbol İzleme Komitesi tarafından sürekli takip edilen bir futbolcusun. Performansınla bu sene Euro 2016’da yer alabileceğini düşünüyor musun?
Hangi Türk futbolcuya sorsanız “Ben isterim” der ama oraya gidecek olan oyuncu sayısı da belli. Takip edenlerin gözüne girmek için çok çalışıyorum, ekstra antrenman yapıyorum, ben de oraya gitmeyi çok istiyorum. O kafilenin içinde olmak için elimden geleni yapıyorum ama gidemesem de her zaman bir sonraki turnuvayı zorlayacağımdan emin olabilirsiniz.
Saha içinde hırslı yapısının yanı sıra bir de saha dışındaki Zeki Yıldırım’ı tanıyalım. Saha dışında nasıl birisin? Futbol dışındaki zamanlarını nasıl değerlendirirsin?
Saha dışında evcimen bir erkek olduğumu söyleyebilirim. Sekiz ay önce evlendim ve genellikle idman-ev arasında gidip geliyorum. Bunun yanı sıra eşimle etkinlik yapmayı seviyorum. Ekstradan çıkıp dolaşayım, oraya gideyim anlayışım yoktur. Ara sıra arkadaşlarım ve eşimle balık tutmaya giderim.
SadeceAntalyaspor.com ailesi olarak bu keyifli röportaj için teşekkür ederiz. Son olarak bizler aracılığı ile Antalyaspor taraftarlarına iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Sağ olsunlar taraftarlarımız her zaman bizim arkamızda durdu. Bundan sonra da yine aynı şekilde takıma destek vermelerini istiyoruz. Tesislere geliyorlar, sosyal medyadan bizlerle desteklerini paylaşıyorlar ve desteklerini esirgemiyorlar. Bu çok güzel bir şey. Taraftarlarımız bilsinler ki hedefimiz hiçbir zaman alt sıralar olmadı. Halem Avrupa için ümidimiz var ve bu hedefi gerçekleştirmek istiyoruz. Bu hedefi de onlar yanımızda olmadan başaramayız.
RÖPORTAJ: H. Merve KORKMAZ
FOTOĞRAF: Uğur DEMİR
DÜZENLEME: Eda GENÇ
* Bu röportaj, 3 Mart 2016 tarihinde yapılmıştır.