Röportaj: Mustafa Türker

SadeceAntalyaspor ailesi olarak, Büyük Antalyaspor Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Türker ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik …

Röportaj: Mustafa Türker
8 Aralık 2015 16:30

SadeceAntalyaspor ailesi olarak, Büyük Antalyaspor Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Türker ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

Röportaj için Büyük Antalyaspor Derneği’ne, Dernek Başkanı Mustafa Türker’e ve Yönetim Kurulu Üyesi Ercan Göksel’e teşekkür ederiz.

 


 

Öncelikle sizi tanıyalım, Mustafa Türker kimdir?

1968 yılında Antalya’da Kaleiçi’nde doğdum. Yenikapılıyım. Evliyim ve iki oğlum var. KBB Hastalıkları Uzmanı olarak serbest muayene işletmekteyim. Çocukluğumdan bu yana da Antalyaspor taraftarıyım.

 

Mustafa Türker’in Antalyaspor ile tanışması nasıl olmuştur?

Kaleiçi’nde doğduğum için zamanımızın çoğunu Karaalioğlu Parkı’nda geçirmekteydim. O zamanlar stadyumun yanı sıra kulüp tesisi de parkın içinde, birinci miradorun orada yer alıyordu. Futbolcuları hep görürdük, taraftarlar hep çmaçlara Kaleiçi’nden yürüyerek geçerlerdi. Bu da bizim dikkatimizi çekmekteydi. Kısacası portakal ağaçlarına tırmanabildiğim günden bu yana Antalyasporluyum. O günden beri takımımızın yılmadan destekçisi oldum.

 

Bundan bir buçuk ay kadar önce Büyük Antalyaspor Derneği’nin açılışı yapıldı. Başkan olarak, nasıl aday gösterildiniz, buna nasıl karar verildi? Biraz anlatır mısınız?

Derneğimiz aslında 2013 yılında kurulmuştu fakat aktif değildi. Başkanlığım kendi isteğimle olmadı, Yönetim Kurulu üyemiz Ercan Göksel ve yeni oluşturulan yönetimdeki arkadaşlarımız beni başkan adayı olarak gösterdiler. Ben de ricalarını kıramayıp başkanlığı kabul ettim. Ne kadar işimden ötürü çok yoğun olsam da Antalyaspor’a ayıracağımız zamanımız mutlaka vardır.

 

Büyük Antalyaspor Derneği, geçtiğimiz yıllarda yine faaliyet gösteren bir dernekti. Dernek o zamanlar neden kapatılmıştı? Şimdi açılmasına nasıl karar verildi?

Aslında kapatıldı demektense görev değişikliği yaptık diyebiliriz. Daha önce yönetimde olan arkadaşlarımız, bir birliktelik sağlayamadılar. Biz de Antalyaspor adının verildiği bir derneğin kapatılması taraftarı değildik. Bu arada derneğe ismini veren kişi, aynı zamanda kurucu üye olan Ercan Göksel’dir. Bizler de yeniden derneği faaliyete soktuk ve sürebildiğince ilerlemesini istediğimiz için devam ettirme kararı aldık. Allah bizi muvaffak ederse iyi şeyler yapacağımıza da inanıyoruz.

Mustafa Türker Röportajı #1

Büyük Antalyaspor Derneği’nin kuruluş amacı nedir?

Bu derneği kurarken amacımız, Antalyaspor’un şehirle entegrasyonunu sağlamayacak bir görev varsa ona talip olmaktı. Sosyal projeler buna bir örnektir. Antalyaspor Kulübü Derneği, sosyal aktiviteler konusunda biraz zayıf kalıyor. Bizler de kulübün ve derneğin eksiklerini tamamlama ve onlarla beraber daha güçlü bir Antalyaspor yapma çabası içerisindeyiz. Biz, sadece sosyal aktiviteler yapmak üzerine kurulmuş bir derneğiz. Gücümüz ne kadar yeterse, Antalyaspor’a o kadar destek vereceğiz. Mesela Beşiktaş maçında yeni stadyumun açılışında broşürler hazırlayıp, bunları taraftarlarımıza dağıttık. Bu gibi birçok proje gerçekleştirmek ve Antalya şehri ile Antalyaspor’u birbirine entegre etmek istiyoruz. Hem şehrin Antalyaspor’u hem de Antalyaspor’un şehri sahiplenmesi için çabalayacağız.

Büyük Antalyaspor Derneği’nin mevcut üye sayısı nedir? Bunu arttırmak için ilerleyen zamanlarda ne gibi faaliyetlerde bulunulması planlanıyor?

Şu anki sayımız 130 civarlarında bulunuyor. Burada bir noktaya dikkat çekmek isterim. Biz taraftarları toplayıp, üye yapmak isteyen “Taraftar Derneği” değiliz. Bizler, gönüllülük esasında bir yapılanmayız. Derneğimize üye kaydetmek için bir çabamız bulunmuyor. Bizler, daha çok bu işe gönül vermiş ve Antalyaspor adına sosyal aktiviteler yapabilecek, sosyal sorumluluk projelerinde yer alabilecek, aynı kafadan insanlarla çalışmak istiyoruz. Bu yüzden sayı olarak da maksimum 150-200 gibi bir amacımız bulunmaktadır. Bizim asıl hedefimiz, “Sadece Antalyaspor” dur.

 

Büyük Antalyaspor Derneği’nin Antalyaspor’a ne gibi katkılarda bulunabilir?

Geçen hafta hem Anonim Şirket, hem de Antalyaspor Kulübü Derneği’ni ziyaret etmek istiyorduk fakat bunu gerçekleştiremedik. Biz, onlarla konuşup bizlere önerdikleri projeleri yapabilir ya da onların bize önerecekleri projelere destek sağlayabiliriz. Onların bütçesi bizim çok çok üzerimizde evet ama biz de sosyal çevremize güveniyoruz. Çünkü yönetimimizde Muratpaşa Belediyesi Başkan Yardımcısı da var, Antalya Arena Stadyumu Koordinatörü de var, avukat arkadaşlarımız, doktor arkadaşlarımız ve aklıma gelmeyen birçok meslek kategorisinden daha arkadaşlarımız var. Tabanımız çok kuvvetli. Karşılıklı konuşup bir sinerji yakalayabiliriz. Bizim hedefimiz Antalyaspor’un şampiyonluğunu görmek ve bu doğrultuda da durmadan çalışacağız. Dernek olarak sportif başarıya endeksli bir çalışma yapmıyoruz. Devamlı bir şeyler üretmek istiyoruz.

İleride ise buradan ilk kez duyuracağımız “Antalyaspor Almanakı” projesini gerçekleştireceğiz. Geniş kapsamlı ve maliyetli bir proje olduğu için şu an başlangıç safhasındayız diyebilirim. Araştırmalarımız halen devam ediyor. Türkiye’de bunu yapan üç kulüp var. Biz de Antalyaspor olarak dördüncü kulüp olmak istiyoruz. Derneğimiz de bu işe öncü olmak istiyor. Bu projeyi Antalyaspor Kulübü Derneği ile ortak gerçekleştirmek istiyoruz ama Antalyaspor Kulübü Derneği bunu sahiplenip “Ben yaparım.” derse de bizler dernek olarak takipçisi olma derdindeyiz. Çünkü bizler, geniş kapsamlı, kalifiye bir almanak yapma derdindeyiz. Belediyelerden, beldelerden ve ATSO’dan projeyi iyice tanıttıktan sonra destek almak istiyoruz. Bizim derneğimizin bunu karşılama lüksü yok ama bu bir vizyon projesidir, neden belediyeler bize kısmi destek sağlamasın ki?Çünkü mevcut jenerasyonu da kaçırırsak, eskiye dair anılarımız gittikçe ulaşılamaz hale gelecek.

Biz, yeni bir yönetim olarak bu sezonu Antalyaspor algı sezonu olarak hedefledik. Mesela ben çocukları muayene ettiğimde Antalyaspor stickerı veriyorum. Esnafa sticker dağıtıyoruz. Bunlar büyük şeyler değil gibi duruyor ama o çocuğun hayatına bir şekilde Antalyaspor’u katmış oluyoruz. Sticker vb. projelerle şehirde Antalyaspor algısı yaratma çabasındayız. Yılbaşı için takvim bastıracağız. Kalıcı şeyler yapmak için çabalıyoruz. Çevremizi de bu işte kullanmaya çalışıyoruz.

 

Dernek yönetiminde bulunan kişilerin hepsinin öz Antalyalı olduğu dikkat çekiyor. Bunun sebebi nedir?

Bu, dernek yönetimine seçilmekteki bir kriter değildi. Derneğimizin yeni Yönetim Kurulu toplantısında bir gazeteci arkadaşımızın “Antalya’da doğmayan var mı?” şeklindeki sorusu üzerine hepimiz birbirimize baktık ve oradaki on kişinin de Antalya doğumlu olduğunu gördük. Belki Antalya’da doğunca Antalyaspor’a daha çok destek vermiş olabiliriz ama bu bir kriter değildi. Hepimiz Antalyasporluyuz ve tribünlerden birbirimizi tanıyoruz. Ama futbolu seven herkese de kapımız açık. “Bizden olmayan gelmesin” algısını yıkıp şehri sahiplendirme amacındayız.

 

Derneğin finansmanlarını nasıl sağlıyorsunuz?

Dernek giderlerini hepimiz gönüllülük esasıyla cebimizden karşılıyoruz. Fakat kurumsal yapıda güçlenmemiz lazım. 2016 yılında tüzük değişikliğine gidince aidatımızı yıllık 100 TL yapmayı planlıyoruz. Şu an kendi kendimize sponsor oluyor ve yapılan işleri kendi aramızda paylaşıyoruz. Yapacağımız işlere reklam da alabiliriz. Örneğin, bir ajanda bastırılır ve bu ajandanın maliyetini reklam veren öder, ajanda içerisinde reklam alanına reklamını verir. Bizler de dağıtımına ve diğer işlerine yardımcı oluruz.

Mustafa Türker Röportajı #2


Büyük Antalyaspor Derneği olarak kulüp, vakıf ve dernek işbirliği içerisinde “Antalyasporluyum” diyenlerin sayısını arttırmayı planladığınızı söylemiştiniz. Bunun için yürürlükte olan projeleriniz var mı?

Şu an aktif üyelerimizin yüzde yetmişinden fazlası aynı zamanda Antalyaspor Kulübü Derneği üyesidir. Bundan önceki yıllarda üyelik konusunda çok mücadele ettik ve bunu da başardık. Bizler, ne kadar sportif başarıyı göz ardı etsek de kulüp bazında bu çok önemlidir. Mesele Antalya Arena ve Samuel Eto’o transferlerinden sonra şehirde Antalyasporluluk bilinci artmaya başladı ve takımın bilinirliği de fazlasıyla yükseldi. Futbolda da başarı gelirse bizim yaptığımız şeyler de üst düzeye çıkacaktır. Biz devamlı çalışacağız ama sportif başarının olması bizlerin işini de kolaylaştıracaktır.

 

Gelecek sene Antalyaspor’un 50. Yılını kutlayacağız. Buna dair dernek olarak planlanmış çalışmalarınız mevcut mu?

Bizim asıl amacımız Antalyaspor Almanakı projesini ellinci yıla yetiştirmekti. Fakat altyapı ve finansman sağlansa da kapsamlı bir proje olduğu için iki yıldan önce yetişmesi zor görünüyor. Ellinci yılda kulübün bir organizasyonu varsa biz de elimizden geldiğince destek olacağız. Organizasyon olmayacaksa da mutlaka gelecek sezon için planlayacağımız projeler de faaliyete geçecektir. Biz, Antalyaspor Kulübü Derneği’nin yapmadığı her projeye Büyük Antalyaspor Derneği olarak talibiz.

 

Basın toplantısında size “Antalyaspor Derneği’nin karşısında mı duracaksınız.” şeklinde bir soru sorulmuştu. Siz de “Biz kimsenin karşısında değiliz, ilk ziyaretimiz Anonim Şirkete ve Dernek yönetimine olacaktır.” diye açıklamanız olmuştu. Bu ziyaretleriniz gerçekleştirildi mi?

Büyük Antalyaspor Derneği yönetimi olarak planladığımız zamanda ziyaretlerimizi Ercan Bey’in sağlık problemleri nedeniyle gerçekleştiremedik. Geçen hafta Yönetim Kurulu üyelerimizden Caner Canıtez bir talepte bulundu fakat bize herhangi bir geri dönüş olmadı.

 

Antalyaspor’a dönersek takımımız ligde 14 haftada topladığı 17 puanla 10. Sırada yer alıyor. Hareketli bir yaz transfer dönemi geçirdiğimizi varsayarsak, takımı ne kadar başarılı buluyorsunuz?

Biz, başarı amacının dışında bu derneği kurduk ama hepsinden öte bizler de birer taraftarız. Antalyaspor başarısız değil ama daha da iyi olabilir. Oynadığımız son beş maçtan ikisini kazanabilseydik, dah başarılı bir görüntü çizebilirdik. Dikkat edin, bu çok ince bir çizgi. Bazen futbolcular bazen takımlar kötü oynayabilir ama istikrar çok önemlidir. Bir takım istikrarlı oynarsa, her zaman başarı kazanır. Sürprizler her zaman futbolun güzelliği ama biraz motivasyon ile her şey yapılabilir.

Samuel Eto’o’nun varlığı bizim için çok önemlidir. Bakın, bir gol her şeyi değiştirebiliyor bunu Galatasaray maçında da gördük. Geldiği için çok mutluyuz ve kendisini de çok seviyoruz.

 

Geçtiğimiz günlerde Antalyaspor taraftarlarına Konyaspor deplasmanı için yasak getirildi. Siz bu yasağı nasıl yorumluyorsunuz?

Çok mantıksız bir yasaktı. Oradan birisi yazı yazıyor diye koskoca Emniyet ve Valilik, bizim taraftarımızı koruyamayacak mı? Öyleyse bizler de yazıp çizelim. Böylece hiçbir tribün buraya gelmesin, bizler de gitmeyelim; bu kadar kolay mı bu iş? Sosyal medyadan atıştılar diye yasak mı verilir?

Şu da var; madem yasak geldi, yazışmaları yapan kimlerse Spor Büro bu kişileri araştıracak ve 6222 Sayılı Kanun’a dayanarak cezalarını versin. Ben yazmıyorsam benim deplasman hakkımı kimse gasp edemez. Kulübün en çok puana ihtiyaç duyduğu zaman takımı destekleyemiyoruz. Bunu sağlayanlar kimse cezalarını da çekmelidir.

Mustafa Türker Röportajı #3

Geçtiğimiz sezon yürürlüğe giren Passolig uygulaması, bu yasakların önüne geçmesi için çıkartılmıştı. Sizce bu uygulamanın size göre eksileri ya da artıları ne olmuştur?

Passolig kağıt üzerinde baktığınızda işe yarayacak, sporda şiddet ve fanatizmi önleyecek gibi duruyordu. Ama ben bugüne dek hiçbir yararını görmedim. Passolig çıkartmak çok zor ve çok eziyetli sanıyor insanlar. Gerekli tanıtımlar yapılmıyor. Maça gelişeri de en az %50 oranında azalttığına inanıyorum. Artık bir anda karar verip “Hadi maça gidelim.” de diyemiyoruz, gitsek de Passolig olmadığı için maça giremiyoruz. Ben bu uygulamadan hiç mutlu değilim.

 

Antalyaspor Başkanı Gültekin Gencer’i nasıl buluyorsunuz?

Biz, Antalyaspor’a destek olan herkesle beraberiz. Gültekin Başkan, diğer başkanlardan biraz daha farklı bir yapıda. Mesela Hasan Akıncıoğlu, futbolcu transferinde takip eder, transfer etse de on be şgün açıklamazdı. Gencer selam veriyor, şunu transfer ediyorum diyor. Bu da taraftarda beklentiye yol açıyor. Transfer gerçekleşmeyince de kulüp güçsüz konuma düşüyor. Bence bu konularda biraz daha dikkatli olması gerekiyor.

Herkesin bir tarzıvardır konusunu biraz daha açarsak, Hasan Akıncıoğlu, takımımız haftalarca zirveye oynarken çıktı ve “Bizim hedefimiz bu değil.” dedi. Bunun yerine “Hedefimiz şampiyonluk” dese kimse kendisine ceza kesmezdi. Bizim hayalimiz şampiyonluktu, ilk yarı itibariyle yaklaşılmış bir hayaldi de. Bu açıklama takıma da seyirciye de el freni vazifesi gördü.

Gültekin Gencer’i ne kadar eleştirsek de biliyorsunuz Sameul Eto’o “Yılın Transferi” seçildi. Eto’o, şehirdeki Antalyasporluluk bilinirliğini arttırdı. Bizlerin belki elli senede yapamayacağı tanıtımı Gencer, Eto’o transferi ile gerçekleştirdi. Bundan ötürü de tebrik ediyorum. Stada seyirci çekmek, Antalyasporluluk bilincini şehre aşılamak adına süper bir projeydi. İnşallah bu işlerin de devamı gelir.

Ronaldinho’yu Pirlo’yu kim istemez? Yalnız transfer yaparken hangi oyuncu daha iyi, kim daha yararlı olur buna da iyice bakmak lazım. Samuel Eto’o için ilk geldiğinde “bitmiş” diyorlardı. Eto’o çıktı bitmediğini herkese kanıtladı. Ama şu da var, ya denidliği gibi bitmiş olsaydı? Bunu doğru stratejiler izleyerek değerlendirmek gerek. Transfer politikanız mutlaka doğru olmalı.

 

Antalyaspor taraftar gruplarının hepsine eşit mesafede olacağınızı söylemiştiniz. Peki 07 Gençlik, Grup 1966 ve Red Soldiers taraftar gruplarını nasıl yorumlarsınız?

Taraftar takımın her şeyidir. Taraftarsız takım hiçbir işe yaramaz. Tüm taraftar gruplarını seviyoruz, hiçbirini de karşımızda görmüyoruz. İnşallah onlar da daha güzel projeler yaparlar. Daha iyi sosyal etkinlikler yaparlar da biz de dernek olarak onlara katkı veririz. Hiçbirine karşı bir önyargımız yok.

 

Antalyaspor, Beşiktaş maçıyla birlikte yeni bir stadyuma kavuştu. Atatürk Stadyumu’ndan sonra Mardan ve Akdeniz Üniversitesi Stadyumları çilesini çeken ekibimiz için bu stadın ne gibi kazanımları olacaktır?

Ben şehir merkezinden uzak yerdeki stadyumları sevmiyorum. Mardan Stadyumu’nun girişi ayrı çıkışı ayrı dertti. Ben, Antalya Arena’ya giderken 15 dakikada stadyuma gider 15 dakikada içeri girerim. Bu da benim maça gitme arzumu körükler. Mesela ben Mardan Stadyumu’na giderken bütün günümü o mesafeye göre ayarlamam gerekiyordu. Bu da benim açımdan olumsuzdu. Akdeniz Üniversitesi Stadyumu daha makul ve kabul edilebilir olsa da Mardan Stadyumu bizi her yönden çok etkiledi. O stat, tamamen yanlış bir karardı. Stadyum şehir içinde olsun, taraftar maçlara gelsin de trafiğe ben Antalyaspor için katlanırım.

 

Bu keyifli röportaj için SadeceAntalyaspor.com Ailesi adına teşekkür ederiz. Son olarak, bizler aracılığıyla Antalyaspor taraftarlarına iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Taraftarlarımızı çok seviyoruz. Herkesi takımını desteklemesi için çağırıyoruz. Şehirlerinin takımlarını desteklesinler. Bizim bir sloganımız var; “Şampiyonluk hayalimiz, bu hayalin peşinden koşacağız.” Onlar da bizlerle beraber koşsun istiyoruz.

 

Mustafa Türker Röportajı #4


RÖPORTAJ: H. Merve KORKMAZ
FOTOĞRAF: Hüseyin YAŞA
DÜZENLEME: Eda GENÇ

* Bu röportaj, 5 Aralık 2015 tarihinde yapılmıştır.