Röportaj: Antalyaspor Cimnastik Takımı

SadeceAntalyaspor Ailesi olarak, Antalyaspor’un Cimnastik Takımı hocaları Merve Kahraman Sukic ve Liudmila Sert ile keyifli bir röportaj yaptık.

SadeceAntalyaspor.com Ailesi olarak bu keyifli röportaj için hocalarımıza teşekkür ederiz.

Öncelikle sizleri tanıyalım. Merve Kahraman Sukic – Luidmila Sert kimdir?

Merve Kahraman Sukic, Antalyaspor Cimnastik antrenörüyüm. Yarışma grupları ile ilgileniyorum.

İsmim Luidmila Sert. Antalyaspor Cimnastik antrenörüyüm. Bu sene benim Antalyaspor’da ilk çalıştığım sene.

Bilmeyenler için neden cimnastik sporu ve bu spor kendi içinde hangi dallara ayrılır? Biraz bahseder misiniz?

Cimnastik branşı; ritmik cimnastik, artistik cimnastik, trambolin, aerobik cimnastik gibi bölümlere ayrılır. Bizler Antalyaspor olarak ritmik cimnastik eğitimi veriyor ve yarışmalara bu alanda katılıyoruz. Bu alan cimnastik branşının en estetik alanı diyebilirim. Müzik eşliğinde yapılıyor ve olimpiyatlarda da yer alıyor.

Cimnastik sporu ile ilgilenmek için neler gerekir? Başlamak için belirli bir yaş sınırı var mı?

Cimnastik, diğer branşlara göre çalışmalara en önce başlanan bir branştır. Hatta spor camiasında “Cimnastik, sporun anasıdır” şeklinde bir deyim vardır. Küçük yaşlarda başlıyor ve yarışmalara da küçük yaşlarda katılıyorlar. Mesela biz bu sene 2013-2014 hazırlık grupları adı altında çalışmalarımızı başlattık. Çocuklar 3-4 yaşından itibaren çalışmalara başlayabiliyor ve 6 yaşından itibaren de yarışmalara katılıyorlar.

Toplumda cimnastik sporunun çocukların boy gelişimini etkilediği yönünde önyargılar vardır. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

Şimdi daha önceki yıllarda kendi sporcu olduğum zamanlarda antrenman bilimi ve dersi nadir işleniyordu. Antrenörler de bu eğitimi çok fazla almadan yetişiyordu. Daha önceleri beslenme alışkanlıkları ve farklı durumlar göz ardı edildiği için bu tür önyargılar vardı. Şimdi hepimiz bu işin okulunu okuduk ve federasyondan da belgesini aldık. Çocukların gelişimini etkileyebilecek şekilde antrenman yaptırmıyoruz. Sizler de antrenmanda görebilirsiniz, tüm kızlarımızın boyu ve gelişimi gayet yerinde. Bu konuda bir problem yaşanmamaktadır.

Sizce veliler çocuklarını neden cimnastiğe yönlendirmeli?

Bizler, cimnastik sporunu diğer branşlara oranla sadece kız çocukları ile yapıyoruz. Bir kere hangi branşa başlanılacak olursa olsun, gitmeden önce uğranması gereken bir branştır cimnastik. Estetik, temel koordinasyon becerileri ve en önemlisi de disiplin… Disipline küçük yaşta alıştıkları için okula başladıklarında bize “Aa, iyi ki cimnastiğe göndermişiz. Çocuk kendi kitaplarını çantasına kendi koyuyor, kıyafetlerini düzgün şekilde topluyor.” şeklinde olumlu tepkiler alıyoruz. Bence en önemlisi disiplin. O yüzden çocuklar cimnastiğe mutlaka gönderilmeli.

Biraz da sizleri tanıyalım. Cimnastikle ilgilenmeye nasıl karar verdiniz ve bu spora nasıl merak saldınız?

M: Antalya’nın ilk ritmik cimnastikçilerindenim. 1996 yılında buraya geldik. 1997 yılında ilk kez Antalya ili olarak yarışmalara başlandı ve o şekilde başladım. Bugüne dek geldik ve devam ediyorum.

L: Küçük yaşlardan itibaren Rusya’da bu spora başladım. Rusya’nın en büyük spor üniversitesini bitirdim. Ritmik cimnastik alanında antrenörlük okudum. Türkiye’de 2006 yılından bu yana antrenörlük yapıyorum.

Antalyaspor Cimnastik Takımı olarak sporcularınıza verdiğiniz eğitimi anlatır mısınız? Ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Nasıl bir antrenman programı uyguluyorsunuz?

Her kategorinin farklı antrenmanı ve farklı antrenörleri var. Genelde hep birlikte çalışıyoruz. Ama gençler kategorisinde çalışan çocuk altı gün, minikler kategorisindeki dört gün, hobi grubu dediğimiz temel grup iki gün çalışıyor. Okul zamanlarında okul saatleri sebebiyle okuldan çıkar çıkmaz buraya geliyorlar, akşam dokuza dek antrenman yaptığımız oluyor. Okul döneminde 3.5-4 saat antrenman yaparken, okul olmadığı zaman bu süre daha da uzayabiliyor. Salon sıkıntıları giderildiği zaman daha kapsamlı ve daha uzun sürelerde antrenmanlar yapabileceğiz.

Ayrıca 2013-2014 doğumlular için altyapı kursu açıyoruz. Antrenmanlar, cumartesi-pazar günleri 11.00-12.00 saatleri arasında Meltem’deki Hasan Subaşı Tesisleri’nde olacak.

Sporcularımızın Türkiye’de farklı yaş gruplarında dereceler aldığını ve kulübümüzü onore ettiğini biliyoruz.  Bu konuda neler söylemek istersiniz?

Antalyaspor, ellinci yılında cimnastik branşını açtı. Bizim de şansımıza çok güzel bir seneye denk geldi. Biz daha önce de birlikte çalışan, başarılı bir ekiptik. Aynı ekip olarak Antalyaspor çatısı altında daha büyük başarılara imza atmak istiyoruz.

Sizin gördüğünüz üzere, bu branşa yeni başlayan bir sporcu için ailelerin tutumu ve bu branşa yaklaşımı nasıl oluyor? Size en çok ne gibi sorular geliyor?

Bizim çocuktan daha çok aileyle ilişkimiz oluyor. Çünkü haftada iki gün antrenmanla başlayan süreç 6-7 güne dek çıkabiliyor. Çocuk da anne babasından çok bizi görmüş oluyor. Bize ilk getirdiklerinde “boyu uzar mı, ne kadar ilerleyebiliriz” tarzı sorular oluyor. Daha sonra işin içine aile girince herkes yarışmak istiyor. Bizim en büyük sorunumuz bu oluyor.

Ayrıca ritmik cimnastik gerçekten pahalı bir branş. Kullandığımız aletler, ekipmanlar, mayolar pahalı ve bunun sponsorluğunu bulmak gerçekten çok zor. Türkiye’de camiada bu problem mevcut… Aileler tabi sorularını bir zaman sonra “Bu branşa devam edeceksek ne kadar harcamamız gerekiyor” yönünde ilerletiyor. Bir de okul dönemine denk geldiğinde sorun yaşıyoruz. Çünkü sürekli yarışmalara gidince okuldan izin alıp götürmek durumunda kalıyoruz. Genelde bu tarz sorunlar çıkıyor.

İyi bir jimnastik sporcusu olabilmenin yolu nasıl bir eğitimden geçiyor? Bizler ülke ve Antalyaspor Kulübü olarak bu eğitimin neresindeyiz?

Antalyaspor, özellikle şu an gençler kategorisinde Türkiye açısından önem verilen antrenöre ve çocuklara sahip. Federasyon açısından da güzel değerlendirmeler yapılıyor. Sporcularımız gelecek vadettikleri için onlara yatırım yapılıyor. Branş olarak Antalyaspor’da yeniyiz ama birikimimiz olduğu için en üst noktadayız diyebilirim.

Yarışmalarda sporcularımızla ilgili unutamadığınız bir anı var mı?

Çok… Hangi birini anlatmalıyım ki… Her yarışmada farklı bir şeyler oluyor. Çocuk podyuma çıkıyor, derece alıyor. Bu, anne baba için de bizim için de unutulamayacak bir anı oluyor. Bu soruya kesinlikle sporcuların podyumda yer alması diyebilirim.

Antalya’da cimnastik branşına ilginin daha da arttırılması için ne gibi çalışmalar yapılıyor? Bu çalışmalar sizce yeterli bir karşılık alabiliyor mu?

Şu an çok fazla bir şey yapıldığını söylemek mümkün değil. Var olan iki salon vardı, birisi yıkılıp müzeye çevrildi ve şu an burada 5-6 kulüp çalışıyor, tek salona sığmaya çalışıyoruz. Çocukların okul saati de aynı olduğu için büyün kulüpler burada aynı anda çalışıyor. Yatırım yapılıyor mu, hayır. Mesela yurtdışı yarışmaları çok önemli, dışarıda hakemlerin bizi tanıması, çocukların tecrübe edinmesi açısından bu çok önemli bir durum. Fakat Antalya bir turizm kenti olmasına rağmen bu konuda ne bir yatırım ne de bir destek var.

Biraz da salon dışındaki hayatınızdan bahsedelim. Gününüzü nasıl geçiriyorsunuz, boş zamanlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Yok ki… Gerçekten güleceğimiz bir soru oldu. Bizler sabahtan akşama dek buradayız. Sabah antrenmana giriyoruz, öğle arasına bile dönüşümlü olarak çıkıyoruz. Akşam dokuza dek salondayız. Salon dışında pek bir sosyal hayatımız yok.

SadeceAntalyaspor.com Ailesi olarak bu keyifli röportaj için teşekkür ederiz. Son olarak bizler aracılığı ile iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?

RÖPORTAJ: Ulaş Kalkan
FOTOĞRAF: Deniz AYDIN
DÜZENLEME: Eda GENÇ AYDIN

Bu röportaj 21 Şubat 2018 tarihinde yapılmıştır.