Zirveden Plakaya
Defansif anlamda konsantrasyon eksikliği vardı. Yediğimiz iki gol dışında, farkı arttırabilecek iki pozisyonu da direkler engelledi…
Küme düşer gözüyle bakılan ancak sezonun flaş takımlarından olan Antalyasporumuz ile Yeni Malatyaspor mücadelesi, bu haftanın en keyifli maçı olur gözüyle bakılıyordu.
En kötü berabere kalırız diye düşündüğüm bu maçta çok fazla defans yapmamız bizi hatalara itti. Bireysel hataların sonucunda da adamlara golleri biraz ikram ettik.
Diego, Doğukan, Maicon ve Celustka’nın Fenerbahçe maçında olmaması da takım içindeki dengeleri bozabileceği muhtemel görünüyor.
Yenilmekte sorun yok, bu kadar maddi sıkıntının içerisinde şu an olduğumuz konumda olmamız bile mucizeyken ve Fenerbahçe gibi zorlu bir maçımız varken neden agresif oynayıp bu maçta takım arkadaşlarınızı yalnız bırakıyorsunuz? Gösterilen kartların bazılarının kasıtlı gösterilmediğini de kimse savunamaz.
Defansif anlamda konsantrasyon eksikliği vardı. Yediğimiz iki gol dışında, farkı arttırabilecek iki pozisyonu da direkler engelledi. Boffin’e suç bulmuyorum, takım genel olarak modu düşük bir şekilde maçtaydı.
“Vazgeçilmiyor” dediysek de bu kadar salmanın anlamı yoktu. Bu maçı kazanmış olsaydık 2. sırada olacaktık ve haftaya teknik direktörü değişmiş, bulunduğu sıradan dolayı kazanma iştahı daha da artmış Fenerbahçe karşısında daha rahat olacaktık. Yalnız bu demek değildir ki Fenerbahçe maçından umudumuz yok, bence futbolcularımız Fenerbahçe maçına daha da fazla çalışıp ve eski mücadeleleri ve hırslarıyla kendi evimizde sahayı Fenerbahçe’ye dar edecektir.
Bu mağlubiyetin sorumluluğunu Bülent Hocamız üzerine almış. Evet, alması da gerekiyordu. Her zaman söylediğim gibi, neden bu kadar pasif oynuyoruz? Neden bu takım sürekli defansa çekiliyor? Yeni Malatyaspor takımı hemen hemen bizim tarzımızda oyun tarzı olan bir takımken, hızlı oyuncularının pozisyonları
affetmediğini bilirken neden bir önlem alınmadı? “Korkmaz’ın öğrencileri bu sezona damga vurdu, hedeflediğimiz puana ulaştık” deyip geri mi çekildik? Avrupa hayali aslında çok uzak olmayan bir hayaldi, devrenin bitimine bu kadar az kala futbolcularımız ruhlarını mı kaybettiler? Maddiyatı sorun yapacaklarını hiç sanmıyorum, öyle olsaydı bu zamana kadar sorunlar ortaya çıkmıştı.
Her zaman dediğim gibi yenmek de var yenilmek de. Önemli olan, yenildiğimiz zaman hatalarımızdan ders çıkartabilmemizdir. Haftaya güzel bir maç izleyeceğimizi düşünüyorum ve hala “vazgeçilmiyor” diyorum.
Deplasmana giden başta babam olmak üzere tüm taraftarlarımıza takımımızı yalnız bırakmadıkları için buradan teşekkür ediyorum.
Bu haftalık bu kadar Büyük Antalyaspor taraftarı… Kırmızı-beyaz aşkla kalınız, sevdamız yüreğinizden düşmesin.