Yenilmez Arma

Dakika 5: Antalyaspor 0-1 Konyaspor
Dakika 9: Antalyaspor 1-1 Konyaspor
Dakika 13: Antalyaspor 1-2 Konyaspor
Dakika 16: Antalyaspor 2-2 Konyaspor
Dakika 67: Antalyaspor 3-2 Konyaspor

Premier Lig, hadi işine bak kardeşim!

Konyaspor maçından bir akşam önce Türkiye’de birçok insanın kilitlendiği derbi maçında 40 dakika top oyunda kalıyorken, sezon boyu maçların birçoğunda uykunuz geliyorken Antalyaspor maçlarını izlediğinizde futbola doymuş oluyorsunuz.

Artık sadece sıralamada bizim rakip takımların taraftarları değil ülkede futbolu seven kim varsa bizim maçları takip etmeye başladı. Televizyon programlarında sadece özet ve önemli pozisyonlar konuşulup geçerken artık dakikalarca Antalyaspor’un konuşulduğu bir duruma geldik.

Bu süreç boyunca herkesin emeği çok büyük, olumsuza doğru gidilebilecek dönemlerde hızlı reaksiyonlarla sonraki hafta yaşadığımız toparlanmalar başta Nuri Şahin olmak üzere bütün teknik ekibin başarısıdır.

Geçen hafta Türkiye’nin izlediği ve yaşanılan olaylar sonrasında bu takımın hakkını vermek adına herkes stada çağrılmışken Pazartesi akşamı olmasına rağmen tribünleri dolduran herkese helal olsun. Ayrıca seyirci de artık o kadar keyif alıyor ki… Tiyatro izler gibi değil, tam gereken dakikalarda yaptığı baskıyla takımın resmen fitilini ateşliyor ve takıma ekstra güç oluyor. Bu konuda yönetime ufak bir çağrım var. Tribüne her hafta daha fazla seyirci geliyor ancak maç öncesinde stada girişte kapılar çok yetersiz kalıyor. Üst tribünler açık değilken alta girişler için yeni alternatifler düşünülebilir. Mesaiden çıkıp koşa koşa maça gelenler kapıya geldiklerinde önlerinde çok uzun ve birikmiş sıralarla karşılaştı. Bu yüzden de maça çok geç giriş yapanlar oldu. Ligin son iç saha maçında daha da kalabalık insan geleceği düşünülürse gelecek sene için prova niteliğinde bir alternatif çözüm denenebilir.

Olumlu gidişin içinde sadece Fernando’nun son haftalardaki ciddi düşüşü göz çarpıyor. Başkandan yönetime kadar kendisine destek olan ve takımın özellikle devre arasından sonra oyun kurgusunu üstüne kurduğu Fernando son birkaç haftadır eski görüntüsünden baya uzak. Onun bu eksikliğini orta sahaya gelip oyun kuran, ileri bölgede gol atan, defansta kontra kesen kısacası sahanın her yerinde olan Luiz Adriano fazlasıyla kapatıyor.

Ligde üst üste 14 maç kaybetmeyerek kulüp tarihinin en uzun yenilmezlik serisini yakalayan takım kulüp tarihine geçti. Bunun en büyük kaynağı da son haftalarda artan artık iyice artan özgüven ve kazanma alışkanlığıdır. İster geri düşelim ister maça iyi başlamayalım, bu takımın maçı çevirebileceğine ve gücünün herkese yetebileceğine inanıyoruz. Bu inanç da sahada hepimizi futbola doyuruyor.

Şimdi artık ayaklarımızın yere sağlam basması gereken haftalara giriyoruz. Yeni takım planlaması çok önemli, geçen sezon başında yapılan transferler ve transfer hatalarını düşününce bu dönemin verdiği fazla güven ile hareket etmeden, devre arasındaki gibi mantıklı ve akıllı hamleler yapmak gerekiyor.