Yeniden Başlıyoruz

Yazımın başlığı ne kadar acı değil mi? Sezonun ikinci yarısı başlıyor ve maalesef biz lige yeni başlıyoruz.

İlk yarı boyunca kaos ortamı vardı Antalyaspor’un üzerinde. İki teknik direktör ile yollarımızı ayırdık. Başkan gitti, yönetim kurulu gitti. Başımızın belası, yattığı yerden para kazanan, son yılların değil Türkiyede; dünya çapında yapılan en skandal transfer sözleşmesini arkasına alan Jeremy Menez gitti. Aynı tarz bir anlaşmaya sahip olan Nasri efendi de umarım gider. Gitmeyecekse de çıksın, aldığı paranın adamakıllı hakkını versin. Her şeyden önce sahada tekmeye kafa sokarak tribünlere kendisini affettirsin.

Takım ligin ikinci yarısına bambaşka giriyor. Yepyeni bir başkan ve beraberinde yöneticiler… Ayrıca Hamza Hoca ile ilgili beklenti yüksek. Hamza Hocaya buradan bir tavsiye vereyim istedim:

Hocam, daha önceki hocaların yaptığı bir hata vardı. Mesela oyuncular takımı sabote ediyorlardı. Ama önceki hocalar bunu zamanında dile getirmeyip, ne zaman Antalyaspor ile yolları ayrıldıysa o zaman dile getirdiler. Gel, sen bu hataya düşme. Bu tarz bir durum yaşandığı anda çık ve açıkla. Açıkla ki herkes her şeyi bilsin ve sen eleştiri oklarının üzerine çevrilmesini engelle.

Sezonun ikinci yarısında en fazla ihtiyaç duyulacak şey, birlik ve beraberlik olacak. Biz tribün emekçileri zaten iyi günde de kötü günde de, içeride dışarıda bunu çok güzel organize edebiliyoruz. Şimdi gelinen noktada önümüzde iki maç var, birisi Kayserispor diğeri ise Beşiktaş maçları… İki maç da biz tribün yaşantısını felsefe edinmiş insanlar açısından müthiş önemli. Omuz omuza bu iki maçı kazanacak enerji var bizde. O zaman hiç durmadan, biz tribünden, oyuncularımız sahadan saldırmaya başlıyoruz.