Yeniden Başlamak Lazım

Antalyaspor bugün itibari ile radikal kararlar alıp yeniden başlamak adına adımlar atmak zorundadır. Yıllardır süregelen plansız ve programsız yönetim anlayışı, kulübü maalesef bu hallere getirmiştir. Vizyonsuz ve liyakat sahibi olmayan yönetimler kulübü borç batağına saplayıp, başarısız hale getirmişlerdir. İstanbul hegemonyasına boyun eğen Türkiye Futbol Federasyonu’nun adeta dış kapının mandalı pozisyonuna düşen yönetici arkadaşlar bütün sorumlulukları üzerine almalıdırlar.

Şehrin ileri gelenleri, kanaat önderleri, dernek ve vakıf üyeleri, anonim şirket hissedarları ortak akılda buluşup çok acil adımlar atıp kararlar vermelidir. Çok iyi çalışılıp yerinde uygulamalar ve PR çalışmaları ile gerekirse yabancı yatırımcı ve sermaye ile ilgili adımlar da atılmalıdır. Artık mevcut şehir bu borç batağının altından tek başına çıkabilecek durumda görünmüyor.

Son dönemde yapılan yanlış planlamalar ve uygulamalar sportif başarısızlıkları da beraberinde getirmektedir. Özellikle yapılan transfer hamleleri hayal kırıklığı yaratmaya devam ediyoruz. Kurulan takım 40 ve + üzeri puan alabilecek kapasitenin üzerine zorlayarak çıkabiliyor. Hal böyle olunca kemik taraftarımızda bir erozyon yaşıyoruz, yeni gelecek potansiyel taraftarımızı da tribünlere çekemiyoruz. Özellikle dört büyük tabir edilen takım maçlarında adeta kendi evimizde deplasman taraftar hissine kapılıyoruz. Tabii ki burada iş bilmez yönetim öne çıkıyor. Oysa ki bu renklere gönül vermiş taraftarına sorsalar bile çok basit yöntemlerle bunun üstesinden gelebilirler. Lakin ego tavan yaptığı için “parayı ben vereceğim -verdikleri de yok ayrı mesele-aklı başkasından alacağım öyle mi?” mantığı ile hareket ediyorlar. Eğer ceplerinizden para verseydiniz bu kulübü 500 – 600 milyon TL borçlandırmazdınız. Banka kredisi ve borç ile yoldan geçen birini çağırın, sizin yaptığınızdan eksik bir şey yapmaz.

Kaybedilen son Beşiktaş maçına gelirsek ilk yarı sahada ne yaptığını bilen bir takım görüntüsünde olan Antalyaspor takımı, ne hikmetse ikinci 45 dakikada teknik adam, kulübesi ve oyuncuları ile ne yaptığını bilmeyen bir haldeydi. Tribünlerde tarafta maçı nasıl izlediyse Nuri Hoca da kenarda öyle izledi. Eğer oyuna erken müdahale etseydi belki bu skoru hak etmeden maçı tamamlamış olurduk. Özellikle sahada varlığı ve yokluğu belli olmayan Haji Wright, Larsson, Doğukan ve Fredy gibi oyuncuları kenara alıp onların yerine yapacağı hamleler ile rakipten fazla koşup, alan kapatıp oynama imkanı vermeseydik inanın ki bu sonuca boyun eğmemiş olurduk.

Maçın hakemi hakkında yapılan açıklamaların zamanlaması maalesef çok yanlıştı. Eğer bizim bir kulüp aklımız bir hafızamız olmuş olsaydı maçtan 48 saat önce yapılacak açıklama kamuoyu tarafından daha kabul görecekti. Antalyaspor camiası ve şehri Mete Kalkavan’ın nasıl bir Antalyaspor düşmanı olduğunu çok net biliyor fakat ne hikmetse kulüp bunu açıklamasını maç sonuna bırakıyor. Bu yaptığınız beceriksizlik bile sizi sınıfta bırakır. Onun için diyorum ki bu kulübü bilen, tanıyan, liyakat sahibi ve hafızası çok iyi olanlar yönetmelidir.