Yavaş Yavaş
Fahrettin Kayan yazdı…
Rakibi ısıran, önde basan, müthiş bir baskıyla maça başladık. Nitekim bazı dakikalarda oyundan düşsek de ilk yarıda oyunun hakimiydik ve istediğimiz golleri de rahatlıkla bulup istediğimiz skoru yakaladık.
İlk defa tam kadro ve ideal 11 ile başlayabildiğimiz mücadelede, takımın teknik kapasitesi ve futbol anlayışı gözlerimize zevk verdi. İlk geldiği hafta söylediğim, fizik olarak güçlü, devamlı önde baskı isteyen Ersun Hoca etkisi de takımda net olarak gözükmeye başladı. Ancak ikinci yarı yine oyundan düşmeye başladık. Yavaş yavaş vites küçültmemiz rakibi üstümüze doğru çekti. Verdiğimiz pozisyonlardan ziyade yine maç koparacak pozisyonlar yakalamamıza rağmen pozisyonları cömertçe harcamaya devam ediyoruz.
Podolski yeteneğiyle takımı üst seviyeye çıkarıyor ama hücumda oyunu kurarken ağır kalıyor ve takımı yavaşlatıyor. Özellikle ikinci yarı skor üstünlüğümüz varken yerine daha hızlı oyuncu tercihi çok daha mantıklı olacaktır.
Forvetler hala çok formsuz, takımın tam istenilen seviyeye gelmesi için forvetlerin katkı koymaya başlaması şart. Her hafta Amilton ve Fredy gibi hücuma destek veren oyunculardan gol bekleyemezsiniz.
Her hafta kondisyonumuz biraz daha yükselse bile hala yeterli değil. İkinci yarılarda düşen tempomuz, işimizi daha da zorlaştırıyor ve bu hafta itibariyle başlayan 3 günde 1 oynanacak sıkıştırılmış fikstürde bir sonraki maç için üstümüzde daha bir yorgunluğa sebep oluyor.
İkinci yarı hakem üçlüsünün enteresan kararlarıyla verilen ve ardından iptal edilen gollerle maç bir geldi, bir gitti. Takım vites küçültmüşken eğer bir golü dahi vermiş olsalardı, rakip üstümüzdeki baskıyı iyice arttıracaktı.
İptal kararları son derece yerindeydi. Bu hafta belki de VAR’ın ilk defa doğru yönlendirdiği kararlara imza atıldı. Bu iş böyle devam etmez, edemez! Hakemler işin kolayını bulmuş durumda, etliye sütlüye karışmadan her şeyi VAR’a bırakmış durumda. VAR deseniz her maçta benzer pozisyonlarda verilen farklı kararlarıyla insanları bu sezon futboldan soğutmaya devam ediyor. İster kabul edin ister etmeyin ama göreceksiniz bu hakemler ve federasyon bu işlere çeki düzen vermediği sürece ligin ilerleyen haftalarında maçları heyecanla takip eden, oturup maç saatini bekleyen insan sayısı gittikçe azalacak. İnsanlar futbol izlemek istiyor, mücadele izlemek istiyor. Ama biz sürekli saha içi tartışması yaratan kararlar ve 5 dakika incelenen pozisyonlar izliyoruz. Akabinde de dakikalarca izlenen pozisyonlardan sürekli tartışmalı kararlar çıkıyor.
İlk pozisyonda pozisyon o kadar net faul ki… Hakemin VAR’a bırakmadan net vermesi gerekiyorken az kalsın golü verecekti. İkinci gol de her ne kadar hakemler faul demese de rakip Kudryashov’un ayaklarının arasına ayağını sokuyor. Yardımcı hakemin gözünün önünde olan pozisyonda o da elini taşın altına koymadan geçip gidiyor. Nasılsa bir şeyler varsa VAR gelir müdahale eder mantığıyla, gelen giden her şeye “oyna devam”
Evet, bu hafta VAR adaleti doğru işledi ve hakkımızın yenmesine engel oldu. Peki, ben bu olayları hala niye mi bu kadar konuşuyorum? Haftalardır söylediğimi söylemeye devam ettiğim için. Sadece işine gelen değil, gerçekten renk, forma, isim fark etmeden haksızlığa uğrayan, sahada hakkı alınan kim varsa konuşmadığınız surece; o haksızlık mutlaka bir gün sizin maçınızda size karşı da olacak ve bu kısır döngü asla bitmeyecek.
Belki bu hafta hakkımız yenmedi, bizim maçımızda sorun yoktu ama göz göre göre verilmeyen faul ile verdiğin kararı VAR’dan döndüreceksin, karar vermeye cesaret edemeyip topu VAR’a atacaksın. Yok böyle hakemlik, kusura bakmayın.
Sadece çıkarına değil senin aleyhine yapılan hatada konuşabildiğinde bu ülkede futbol namına bir şeyler düzelebilir. Bu yüzden hakkımız olan ve haklı olduğumuz bu haftada da vurgulamamız şart. Hakemler, MHK ve Federasyon herkesten daha formsuz. Yaptıklarınız, aldığınız kararlar kimsenin mantığına da vicdanına da sığmıyor.