Vitesi Yükselttik

Antalyaspor son iki iç saha maçını kazanarak gittiği Ankara deplasmanında tekrar kazanarak başarılarını taçlandırıp evine dönüyor. Türk milleti için çok özel 29 Ekim ve 10 Kasım gibi günlerde gelen galibiyetler, ayrıca camianın mutluluğunu iki katına çıkartmıştır. Antalyaspor taraftarının lokomotifi olan 07 Gençlik grubunun Anıtkabir’de yapmış olduğu pankart ve görsel şölen gerçekten takdire şayan ve alkışı fazlasıyla hak ediyor.

Moralli gidilen Ankara deplasmanında müsabakanın ilk düdüğü ile birlikte Antalyaspor’un maçı ne kadar istediği belli oluyordu. Sürekli ayağa pas, hızlı geçiş oyunları, diyagonal paslar rakip Ankaragücü’nün adeta başını döndürmüştü. İlk yarı boyunca Antalyaspor oyunu domine etti, attığı gol kadar da kaçırdı. Özellikle iki İsrailli oyuncu Jehezkel ve Safuri son vuruşta biraz daha dikkatli olsalardı maç ilk yarıda bitebilirdi. Antalyaspor hem hücumu düşünürken hem de rakibe oyun imkanı tanımadı. İlk kırk beş dakikada Ankaragücü takımı, rakibinin ceza sahası çevresi ve içerisine gelemedi, pozisyon bulamadı, şut atamadı hatta korner dahi kullanamadı. Gerçekten bu sezonun en iyi futbolunu sergilediğimiz maçın ilk yarısını oynamış olduk.

Müsabakanın ikinci kırk beş dakikasında bütün riskleri alan ev sahibi takım beklediği reaksiyonu yine gösteremedi. Tabi ki bunda Antalyaspor takımının oyun disipline sadık kalması ve ilk yarıda bıraktığı yerden devam etmesinin de etkisi çok net görülüyordu. İstediği oyunu devam ettiren ve rakibine üstünlüğünü biraz daha artıran Antalyaspor iki gol daha bularak deplasmanda flaş bir sonuca imza atmış oldu.

Sezon başı birçok oyuncusunu kaybetmiş ve ekonomik olarak rahatlama adına en iyi oyuncuları ile yollarını ayıran Antalyaspor, birçok yeni oyuncu transferi ile yola çıkmıştı. Tabi bu kadar yeni oyuncunun uyum sürecinin de olacağı belliydi, birbirlerini tanıdıkça oyuncuların sahada duruşları ve futbol akılları da daha iyi ortaya çıkmayı başladı. Özellikle transferin son gününde kadroya katılan İsrailli oyuncular ile ivmeyi biraz daha yukarıya çıkarttıklarını görmek teknik ekibin elini de rahatlatmıştır. Burada başta Sabri Gülel ve Nuri Şahin kadro yapılanmasında gösterdikleri başarılı çalışmalar ile takdiri sonuna kadar hak ediyorlar. Özellikle son oynanan 7 müsabakada alınan 5 galibiyet gelecek olan başarıların ayak seslerinin daha yüksek olarak duyulmasını sağlamıştır.

Geçen sezon yaşadıkları sıkıntılardan uzak kalmak adına, bu sezon özellikle orta sahaya yapılan transferler takım yükünü sırtlayan bölgede gayet başarılı olmuştur. Özellikle Erdal- Saric- Safuri üçlüsü adeta orta sahayı çapa gibi süpürüyorlar. Erdal Rakip’in tam bir kesici özellikleri olduğu kadar oyunu hızlı başlatıp rakibin pozisyon almasına izin vermeden reaksiyon göstermesi skora katkı sağlıyor. Saric’in dikine oyun anlayışı, rakip defansı zor durumda bıraktığı gibi Adam Buksa ve Jehezkel’e de boş alanlar yaratıyor. Safuri’nin futbol aklı ve kaliteli ayakları ile yaptığı asistler takımına skor ve puan katkısı olarak çok büyük etki sağlıyor.

Bu yıl orta sahanın güçlü olması defans hattının işini daha da kolaylaştırıp, oyun kalitesi ve mücadelesini üst seviyeye çıkarmış oldu. Özellikle Ömer Toprak her maç üzerine koyarak adeta küllerinden yeniden doğuyor ve kaptan Veysel Sarı ile çok uyumlu bir ikili olduklarını gösteriyorlar. 1. bölge ve 2. Bölge güçlü olunca forvet hattının da onlara ayak uydurmasıyla başarılı sonuçların art arda gelmeye başlaması kaçınılmaz oluyor.

Milli maç araları, ivmeyi yükseltmiş Antalyaspor için hiç de iyi gelmemiştir. Çünkü böyle araların dönüşünde istenmeyen sonuçlara çok kez şahit olmuşuzdur. O yüzden Nuri Şahin ve oyuncu grubu aynı ciddiyet ile kalan maçlara konsantre olmalıdır. Oldukça üst düzey Avrupa takımlarında top oynamış bir adamın da aksinin düşünmediğini umut ediyoruz. Başarılı giden ekibini daha iyi hazırlayarak ilk iç saha maçı Rizespor müsabakasında taraftarı ile bütünleşerek galibiyet serisine devam etmeliler.