Ver Coşkuyu
Fahrettin Kayan yazdı…
Milli ara sonrasındaki zorlu haftalara girmeden önce, iki haftada aldığımız 6 puan çok değerli oldu. Takımdaki futbol sorumlusu değişiminden sonra artan enerjiden sürekli bahsediyorduk ama bu hafta gözle görülür şekilde oyun anlayışı da keyif vermeye başladı.
Özellikle ilk yarıda oynadığımız oyun herkese futbol keyfini yaşattı. İlk yarıdan golleri bulup maçı bitirebileceğimiz pozisyonları da yakaladık ama bitiricilik durumumuz hala çok vahim. Haji yada Crivelli oynasaydı bile bitiriciliğimiz artar mıydı, şüpheliyim. Ama en azından önde baskılı oynadığımız anlarda hazır bir Crivelli’nin pres gücü rakibi boğmayı daha kolaylaştıracaktı. Ancak bitirici bir forvet transferi devre arasında olmazsa olmazımız gibi görünüyor.
Diyarbekir maçından sonra söylemiştim. Zayıf rakibe karşı Gökdeniz çok iyi gözükmüştü ama şu anki formuyla Süper Lig maçında resmen yok oluyor. Her geçen hafta şans buldukça eline gelen fırsatı tepiyor. Eskiden alıp giden, basan, adam geçen Gökdeniz gitmiş; yerine bırakın basıp koşmayı, yerinden zor kıpırdayan bir Gökdeniz gelmiş. Genç yaşta bir futbolcunun bu kadar hantallaşması hiç normal değil.
Nuri Hocanın sistem olarak hücum sırasında üçlü, savunma sırasında beşli savunma tercihi bazı maçlarda bize çok zorluk yaşatacak ama futbolcular sisteme yavaş yavaş adapte olmaya başladı. Fredy, Doğukan, Güray, Veysel ve fizik olarak kendini toplamaya başlayan Kudriashov takımın iskeletini oluşturmaya başladılar.
Bu sezon en çok eleştirdiğimiz, ikinci yarı oyundan düşmemiz ve bilhassa 60. dakikalardan sonra yarı sahayı geçecek gücü bulamamızdı. Takım 2 haftadır bu konuda da yükselmeye başladı. Geçen hafta yine 60. dakika da oyundan düşmeye başlasak da 125 km koşarak müthiş bir başarı yakalamıştık. Bu hafta da 70-75. dakikalara kadar fizik olarak diri kalmamız, milli ara sonrasında oyunu 90 dakikaya yaymaya başlayabilmemiz açısından umut verdi.
Bütün bunların yanı sıra geldiği günden bugüne kadar takımda enerjinin ve birlikteliğin yükselmesini sağlayan Nuri Şahin ve ekibinin etkisi her hafta daha da yükseliyor. Maçın sonlarına doğru kulübedeki herkesin heyecanı ve birlikteliği görülmeye değerdi.
Maç sonu soyunma odasına giden oyuncuların geri çağırılması ve tribünlere dolaştırılması da tribün ile takım birlikteliği açısından çok önemliydi. Takım kazandıkça ve bu yükselen enerji taraftarla birleştiği sürece daha başarılı haftalar gelecektir.
Maçın sonlarına doğru geriye çekilmemizle beraber tribünlerde psikolojik baskıya girmiş olacak ki bir sessizlik stadı kapladı. Herkes tedirgin olmuşken kulübeden Nuri Şahin’in çıkıp bütün tribünleri ateşlemesi, maçı ne kadar yaşadığını ve maça her yönüyle ne kadar hakim olduğunu gösterdi.
Maç sonu Doğukan ve Bahadır röportajında ise o kadar konuşulması gereken konu var ki… Bunlar sayfalarca yazılır, günlerce konuşulur ama geçmişi açıp konuşmanın şu an kimseye faydası olmaz. Sadece daha iyi antrenman yaptıkları ve daha keyif alarak oynadıklarını söylemeleri yaşanan bütün farklılıkların özeti gibiydi.
Enerji yüksek, fizik kondisyon yükseliyor, ardı arkasına gelen galibiyetler özgüveni arttırıyor. Milli arada daha da toparlanma ve güçlenme zamanı… Sonrasında ne kadar zor maçlar bizi bekliyor olsa da bu yükselen ivme ile verin coşkuyu beyler! Biz, sizin keyif alarak oynadığınız bu futboldan çok mutluyuz.