VAR da Var AVAR da Var
Levent Sağlam yazdı…
Fenerbahçe maçı ile ilgili herhangi bir bahanenin altına sığınmak değil amacım. Zaten Antalyaspor’un gerek kart cezalıları gerekse sakat oyuncularının olması nedeniyle kadro sıkıntısı olduğu bir gerçek. Bunun yanında da ligin en oturmuş, en kaliteli bir kadroya sahip takımı olan Fenerbahçe’nin maçı forse edeceğini biliyor olmak da bir gerçek. Zaten istatistiklere bakıldığında da bunu görebiliyoruz.
Maç başından sonuna kadar Fenerbahçe’nin üstünlüğüyle geçti. Fakat sahada mücadele eden, on kişi ile beraberliği de bulan bir Antalyaspor izledik. Geçen sezonun yine yedinci haftasında Kadıköy’deki maçta da Fenerbahçe üstündü. Ama o maçta sonuç 1-0 Antalyaspor lehineydi. Bu akşam da yine yedinci haftada yine bir Fenerbahçe maçında on bire on giden maçta skor eşitken, verilen penaltıya itirazım var. Bu kadar ucuz bir penaltı olamaz. Ne yardımcı Var hakemi, VAR hakemini uyarıyor ne de VAR hakemi orta hakemi. Aynı pozisyon tam tersi olsa ne olurdu acaba, merak ediyorum.
Bu arada bir şeye dikkat çekmek istiyorum. O da sahanın zemini… Bildiğim kadarı ile Antalyaspor hala kiracı pozisyonunda. Her ne kadar stat Antalyaspor’a devredildi dense de devredilme şekli biraz garip geliyor bana .Örneğin işyerlerini kiralama hakkı Antalyaspor’a ait ama bunun yanında statta üretilen elektrik geliri Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün kasasına giriyor. Üstüne üstlük Antalyaspor hala aylık elektrik faturası ödüyor. Şimdi sorum şu, Antalyaspor kiracı ise bu zeminin tamir ve bakımı kime ait? Eğer kiracı ise saha ve diğer envanterler demirbaşa girmez mi? Bu zeminde sakatlanan futbolcunun getireceği maliyet, zeminden dolayı zamanlama hatası yapan futbolcunun gördüğü kartlar Antalyaspor’a zarar olarak yazmaz mı?
Bu maçın özelinde oynanan futbolla ilgili söyleyeceğim tek şey, takımdaki gençlerin mücadelesi olur. Hataları ile doğruları ile bu gençleri kazanmak, üretmek, piyasaya sürmek bizim birinci hedefimiz olmalı. Maç sonu Başkan Ali Şafak Öztürk’ün de dediği gibi bu kulübün mantalitesi budur. Bunu kabul eden teknik direktör gelir, kabul etmeyen ise gelmez. Bir kulübün sistemi olmalı. Antalyaspor’un da gördüğüm kadarı ile sistemi bu.
Ben bu maçı çoktan unuttum. Benim için bu maçla ilgili hatırlayacağım tek şey, sahada verilen mücadele ve saha içinde izlediğim gençlerdir.