Üç Puan Hasreti Sona Erdi
Ahmet Çolak yazdı…
Sezona başlarken birçok oyuncusu ile yollarını ayıran ve oldukça fazla futbolcu takviyesi yaparak lige başlayan Antalyaspor’un beş haftalık uyum ve geçiş süresine ihtiyacı olduğunu yazılarımızda belirtmiştik. Yaz transfer sürecini iyi yöneten Başkan Sabri Gülel ve ekibinin maddi imkansızlıklar sebebiyle transfer sürecinin son günlerine hatta son dakikalarına kadar bekleyerek en uygun mali duruma göre takviyeler yaptığını gördük ve bunun sebebi olarak da alınabilecek başarılı sonuçların gecikebileceği öngörüsünde bulunduk ki tam da dediğimiz gibi oldu. Ligin beşinci haftası her ne kadar mağlubiyet ile bitirilmiş olsa da oyun ve mücadele yönünden takdir edilen oyun anlayışı vardı.
Altıncı haftaya gelindiğinde Antalyaspor için yaklaşık 5 aylık galibiyet hasretini bitirme zamanı gelmişti, en son üç puanı bir arada gördüğümüz deplasmanda oynanan Fatih Karagümrük maçından sonra ilk iç sahada bu sezon golü rakip filelere gönderip öne geçtiğimiz ve ilk golü bizim bulduğumuz maçta galibiyet alarak üç puan hasretine son vermiş olduk. Daha önceki iç saha maçlarında Konyaspor ve Kayserispor karşısında mağlup duruma düşüp skoru yakalamak zorunda olan sürekli olarak Antalyaspor olmuştu.
Bir hafta önceki Fenerbahçe müsabakasında oynanan oyunun aksine rakibe önde basan ve geçiş oyunlarına izin vermeyen Antalyaspor’un aksine rakibe göre oyun şablonu alan ve dengeli bir şekilde rakibi karşılayan bir takım izledik. Burada ilk iki iç saha maçında izlediğimiz Konya ve Kayseri takımlarının aksine açık oyuncu tercih eden, müsabakayı çirkinleştirmeden cesur şekilde rakibinin üzerine giden bir Samsunspor takımı izledik. Bu yüzden başta Hüseyin Eroğlu olmak üzere ekibini tebrik ederim. Maçın henüz başında yedinci dakikada Ömer Toprak’ın zamanlama hatasından ileri uçtaki oyuncuları net pozisyonda skor yapabilseydi belki daha farklı şeyler konuşuyor olabilirdik.
Bu sezona damga vurabilecek ve adından oldukça fazla söz ettirecek Saric’in orta sahaya getirdiği dinamizm ve müsabaka hırsı beklediğimizden daha fazla katkı sağlayarak, yaptığı pres, oyunu çabuk başlatması ile kanat bindirmesi de kale içine gönderdiği sert orta ile rakip savunmayı çok çaresiz bırakarak golü bulmamızı sağladı. İlk golden 8 dakika sonra sezonun en son transferi Jehezkel ilk 11 başladığı maçta duble yaparak kendisinin ve takımının ikinci golünü çok güzel bir ayak içi plase ile atmış oldu. Henüz takımla 10 gün geçiren bir oyuncu için mükemmel bir başlangıç fakat eksikleri var. Özellikle adam eksiltme ve çizgiye kadar inme konularında ilk maçta istenileni yapamadı ama ilerleyen günler ve haftalarda uyum sorununu atlatıp ligi tanıyınca onların da üstesinden gelebilecek yetenekli bir oyuncu olduğunu gösterdi.
Cumartesi gecesi oynanan müsabakada topu rakibe veren bir Antalyaspor izledik. Rakibin 490 isabetli pası %85 oranında ve topla oynama yüzdesi %60, kaleye attıkları 8 şuttan hiçbiri kaleyi bulmayınca mağlubiyet kaçınılmaz oldu. Buna karşılık 349 pas ve %77 oran ile %40 topa sahip olan ve kaleye attığı 7 şuttan 3’ü çerçeveyi bulan, 2’si de gol olan Antalyaspor maçı kazanıp üç puanı hanesine yazdırmış oldu.
Her zaman baskılı ve rakibi sahasına hapseden oyuna puan veya puanlar vermiyorlar. Bu yüzden her müsabakada rakibe göre oyun planı olmalı ve onlara göre sahaya dizilim yapılmalıdır ki bu maçta onu çok net görmüş olduk. İlerleyen haftalarda maç maç düşünüp A, B hatta C planlarını belirleyip rakiplere göre önlem alınmalıdır.
Ligdeki konumumuzu belirleme adına alınan üç puan çok değerli ve bir o kadarda çok önemliydi. Futbolda seriler hep önemlidir. Biz de galip gelememe serisine son vermiş olduk ve ileriye daha umutla bakmaya başladık. Yeni oyuncuların da uyum sürecini çabuk atlatıp ligimizi tanıması ile birlikte daha da başarılı sonuçlar almaya devam edilecek olmasına inancımız tam olarak devam etmektedir.