Üç Puan Hasreti Devam Ediyor
Ahmet Çolak yazdı…
Antalyaspor’un alışık olmadığımız ve uzun zamandır şahit olmadığımız bir sezon başlangıcını yaşıyoruz. Ligin ilk dört maçında henüz galibiyet alamamış takımımız kırmızı-beyaz renklere gönül veren taraftarını ne yazık ki hayal kırıklığına uğratmaya devam ediyor.
Sezon başlangıcında kendi adıma bir söz vermiştim, yeni kurulan ekibe beş hafta süre verilmesinin ve eleştiri dozunun makul seviyelerde olması gerektiğini defalarca da yazmıştım. Evet cumartesi gecesi itibari ile ligin bir aylık periyodunu bitirdik ve bu zaman diliminde yeni oyuncuların uyum sürecini görme fırsatını da bulmuş olduk. Forma rekabetinin üst düzeye çıkması ile birlikte futbolcuların takım oyununa katkılarını birkaç oyuncu dışında henüz göremedik. Milli maç arasında bu açık kapatılabilirse tam olarak verebilecekleri katkıları hep birlikte görmeyi umut ediyoruz.
Kayserispor iki sezondur transfer yasakları ile boğuşan bir ekip ve kısıtlı imkanlara rağmen ayakta durma çabaları takdire şayan fakat bu sezon işleri çok ama çok zor olacak gibi çünkü ligde 39 maç artı kupa bu kadroyu zorlar. Rotasyon ve hamle şansı neredeyse yok denecek kadar az. Kulübelerine baktığımız zaman takımın 17 ile 19 yaş arası, Süper Lig tecrübesi olmayan, gencecik oyunculardan kurulu olduğunu görebilirsiniz.
Böyle bir rakibe karşı ligin ilk galibiyetini görmek adın stadyuma gelen taraftarımız hayal kırıklığı içerisinde evlerine döndüler. Kayserispor takımının beraberliğe geldiği müsabakasının ilk düdüğünden itibaren anlaşıldı. 5-4-1 düzeninde gol yemeden maçı bitirmek adına taktik dizilişi ile başladılar ve son iki sezondur Antalyaspor’un korkulu rüyası yan toptan yediği kopya gollerin bir yenisini de rakip takım atarak hiç düşünmediği skor avantajını hanesine yazdırmış oldular. Golden sonra baskıyı artırmış olsa da kalabalık rakip defansı aşmak hiç kolay olmadı. İlk yarının son dakikasında ceza sahası içinde karambol topta yeni transfer Van De Streek’in net vuruşu ile soyunma odasına avantajlı şekilde gitmiş olduk. Çünkü bu dakikada yenilen gol, rakip takımın gardını ve enerjisini oldukça düşürüp morallerini bozar.
İkinci 45 dakikada rakibin oyun değişikliğinde farklı bir aksiyon olmadığını görmüş olduk fakat kenar yönetiminin tribünlerin gördüğünü görmediğine üzülerek şahit olduk. Keşke oyunu iyi okumuş olsalardı! Son yarım saatte Bünyamin’i oyundan alıp üçlü savunmaya dönüp kanatlarda Zymer, Erdoğan ve ileri uçta Buksa- Assombalonga tertibi ile devam etseydi Kayseri takımı 18 tabir edilen yerden çıkamazdı. Rakip bu şekilde öyle bunalacaktı ki sürekli uzun vurup savunma yapmak durumunda kalacaktı ve dönen her top kalelerinde pozisyon olacaktı. Bizim düşüncemiz böyleyken teknik ekip ve kenar yönetimi çok saçma bir kararla Buksa ve sahanın en iyilerinden Larson’u kenara alıp kurtarıcı olarak Milosevic ve Assombalonga’yı oyuna alarak Çağdaş Atan’ın ekmeğine yağ sürmüş oldular. Beraberlik adına her iki teknik adam da adeta anlaşmış gibi saçma sapan kararlar verdiler.
Her mecrada Nuri Şahin eleştirilmeye devam ediyor ve ardı arkası kesilmeden devam edecek gibi görünüyor. Kendisi yıpranma moduna girmiş durumda, kulübünü de fazla yıpratmaması adına her iki taraf ortak bir payda da buluşup en doğru kararı vermelidir. 15 günlük ulusal takım arası tam bir fırsat olarak gelmiştir. Eğer bir ayrılık kararı olacaksa ve yeni bir ekip ile anlaşılacaksa milli ara bulunmaz bir fırsat olacaktır. Verilen bu ara her iki taraf için de gelecekleri adına mükemmel bir zamana denk gelmiştir.
Gençlik yıllarımızdan bu yana hem bizim hem de camianın gururu Amigo Ali Dayı’mız aktif olarak devam ettiği görevini sağlık sorunları nedeniyle bırakmak zorunda kalmıştır. Bugüne kadar verdiği emekler adına kendisine sonsuz teşekkürleri bir borç biliyorum. Antalyaspor Kulübü nezaket örneği göstererek bizzat Sayın Başkan Sabri Gülel’in elinden kendisine bir plaket takdim etmişlerdir. Camia olmak adına çok güzel gelişmeler fakat küçük bir eleştiri yaparak yazıma son vermek istiyorum. Yıllarını bu kulübün kırmızı-beyaz renkleri ve arması için hem içeride hem de deplasmanda yalnız kalmaması adına vermiş olan Ali Dayı için sadece 5 dakika süren plaket törenini birkaç aktivite ile daha uzun tutabilseydiniz. Çünkü bunlar kulübün omurgası ve yaşayan efsaneleridir.
Camia olmak adına hayattayken gereken değerleri kulübe mâl olmuş insanları unutmayalım, unutturmayalım!