Teselli Puanlarına Devam
M. Okan Okuş yazdı…
Sergen Yalçın, Antalyaspor başında biri kupa olmak üzere 5 maçı tamamladı. İki Pendik galibiyetinin dışında çıktığı 3 maçı beraberlikle tamamladı. Hoca yönetiminde rakip kaleye 4 maçta 59 şut çekmemize rağmen sadece dokuzu kaleyi bulmuş. Bunda çok büyük ümit bağladığımız Bytyqi’nin olağanüstü şekilde beklentilerin geride kalması ve Larsson’un istikrarsız olmasının da etkisi var. Jehezkel gibi 6 gol 2 asist ile oynayan birini de malum şekilde kaybedince koşan, hücum yapan ama sonuç alamayan bir takıma dönüştük. Allah’tan kadroda Erdoğan gibi bir isim var, nereye koyarsan oynayan çilingir gibi ya ortaları ile ya da şutları ile hücuma destek veriyor da puanda sıkıntı yaşamıyoruz.
Kalede Helton istinasız hepimizin güvendiği bir isim. Ama bazı hareketleri akıl alacak gibi değil. Fizikli ve dengeli çıkan bir kalecisin. Gelen çok yumuşak ortaları kısa tokatlamak gibi hatalar ya kalemizde gole dönüyor ya da yüreğimizin hopladığı pozisyonlara dönüşüyor. Çık dağıta dağıta yumrukla. Açıkçası sezon sonu sözleşmesi sona erecek olmasına rağmen kalması konusunda soru işaretleri birikmeye başladı.
Kalenin önünde oturmuş bir savunma hattı miras aldı hoca. Ancak gelir gelmez Ömer Toprak takıntısı başladı. Takımın son bir yıldaki en formda ve Türk kontenjanlı ismine yönelik bir mobbing varsa büyük yanlış ve ayıp ediliyor. Ömer Toprak’ı kapı önüne koyarsanız 24 saat geçmeden şampiyonluğa oynayan takımlar dahil 19 takım talip olur. Muhtemelen biz de ne vereceği meçhul bir yabancı stopere yer açarız.
Geçen hafta yönetim çok kötü bir kriz yönetme sınavı verdi. Bizimle aynı sorunu yaşayan ve mevcut hükümetle çok yakın ilişkileri olan Başakşehir çok iyi biçimde olayı soğuttu ve perşembe günü oyuncunun Maccabi Tel Aviv takımına transferini gerçekleştirdi. Başkanın gereksiz çıkış ve açıklamaları ile ülkenin İçişleri Bakanından Adalet Bakanına kadar olaya müdahil olmayan kalmadı. Şimdi dört gözle kulübün yıpratıcı yaptırım almamasını bekliyoruz.
Dönem transfer zamanı ve bütün takım taraftarlarının afyonu, takımına transfer yapılması. Ancak gelinen noktada nerede duracağı belirsiz döviz kuru ve sezon sonu gelecek yabancı sınırlaması takımları hem ellerindeki Türk oyuncuyu tutma hem de piyasada yetenekli gençleri aramaya itiyor. Biz ise elimizdeki potansiyelli ve yetenekli isimlerden Mustafa Erdilman ve Ege Bilsel’i Bodrumspor’a yolladık. Oynatılan bazı isimleri bile kesebilecek bu gençleri “sezon sonu alma hakkı bizde” diyerek kılıf bulmak akıllıca değil.
Herkesin bildiği gerçekler var. İki ay sonra yerel seçimler var. İlk netleşen adayın Kulüp başkan adayı ve Dernek başkanlığı ismi bile belli. Diğer tarafta da durum hemen hemen aynı. Kulüp size geçici emanet. Transferi olduğu gibi hocanın menajerinin listesine bırakmak ve o dayatmaları kabullenmek zaten bıçak sırtı olan bütçeyi daha da borçlu hale getirir.
Sözün özü bu sene lig çok farklı. Belki 20-25 sene bir ele geçecek şekilde ligde kendimizi ilk üçte görüp kupayı alabileceğimiz bir sezondayız. Ama 26 Ekim’den bu yana bir şekilde iyi yönetilememenin sancıları var. Rahmetli Süleyman Demirel “Meseleleri mesele etmezseniz ortada mesele kalmaz” demiş. İyi niyetle uyarıda bulunan taraftarları sosyal medya hesaplarınızda engelleyince mesele ortadan kalkmış olmuyor
Kar, kış, soğuk demeden takımını desteklemek için yollara düşen taraftar, takımını iyi yerlerde görmeyi hak ediyor!