Tehlike Çanları
Ahmet Çolak yazdı…
Beklenmeyen tehlike yaklaşıyor gibi, maç kazanamadıkça aşağıdaki rakipler de puan alıyor ve makas artık iyice daralmaya başladı. Kupada final oynama garanti olduktan sonra takım lig bitti havasında oynuyor. Biz bu senaryoyu 2006-2007 sezonunda Yılmaz Vural zamanında görmüştük. Son sekiz maçta tek galibiyet alamadan ligden düşmüştük. Futbolcu arkadaşlar bunu bilmeyebilir fakat Başkan Mustafa Yılmaz bu olayı net biliyordur ve oyuncularına en kısa zamanda anlatmalıdır. Yoksa telafisi olmayan girdaba giriliyor ve geri dönüşü olmayan son ile noktalanabilir.
Ankaragücü maçı sonrası yazımda belirtmiştim; iki oyuncusunun sakat ve cezalı olması, hocanın kadro tercihinin çok önem kazandığı ve rakibe ne gibi önlemler alacağının sonucu etkileyeceğini yazmıştım. Maalesef daha 43. saniyede geçen oynanan Ankaragücü maçının kopyası gibi bir gol ile maça adeta 0-1 mağlup başladık. Burada iki milli oyuncumuzdan Bünyamin’in kanadından gelen atak, diğer milli Kudriashov’un zamanlama hatası ve Eren Albayrak’ın geç müdahalesi neticesinde yenilen gol ise maçın habercisi gibiydi. Sahada ne yaptığını bilmeyen 11 adam ve sonradan dahil olan 3 oyuncu adeta nasıl yürüyerek ve amaçsız maç oynanır, bize gösterdiler.
Taç atışından gol yemek nedir? Ersun Hocam, bu oyuncuların hali nedir? Santra ile her iki yarıda da gol yemek nedir? Takımla sürekli beraber olan sizsiniz, antrenman yaptıran sizsiniz, aktif dinlenen sizsiniz, birlikte yemek yiyen sizsiniz, uçakla yolculuk yapan sizsiniz. Hiç mi konuşmuyorsunuz? Hiç mi motivasyonlarını üst seviyede tutmuyorsunuz? Hiç mi gözlemlemiyorsunuz? Tamam iki kilit oyuncun eksik, kabul edilebilir mazeret fakat diğer dokuz oyuncu sahada ne yapar hocam, onların yerine sahaya sürdüğün oyuncular ve hamle oyuncularının niçin hazır değiller?
Kadro kalitesinin bu kadar olduğunu söyleyebilirsin. Hocam, bu sayfalarda hep yazdık. Sezon başı kadro yapılanmasını kimler yaptıysa artık kına yakabilirler. Bütün transfer haklarını kanat ve forvet hattına amaçsız ve bilinçsiz şekilde yaptılar ki sonuç bu maçta net olarak ortaya çıktı. Forvet ve kanat oyuncuları bırakın gol atmayı, pozisyona girmekten bile yoksunlar. Tek tek oyuncu performanslarını irdeleyerek maçı yazmaya gerek yok. Çünkü hepsi birbirinden habersiz gibi sahaya çıkmışlardı.
Bu maçta organize gelerek gol bulma şansımız neredeyse yüzde 5 gibiydi. Bütün olarak düşünürsek duran toplar, uzaktan şutlar ve penaltı harici üç direğin arasını geçmemiz mümkün değildi çünkü oyunu geriden kuran maestro Nuri ve kaleye dikine giden Hakan Özmert yoklardı. Bu iki oyuncunun yokluğu, takımın bütün kimyasının bozulmasına yol açtı.
Şimdi önümüzde pazar günü çok kritik bir Kayserispor maçı var. Bu müsabakadan alınacak olası olumsuz bir sonuç, bizi direkt hedef takım haline getirecektir. Teknik ekip ve futbolcular bunun bilincinde hazırlanmalı, oradan mutlaka puan ve puanlar ile dönmelidir.