Takımınla Gurur Duy Antalya
Ramazan Özaylı yazdı…
Maç öncesi Alfons Groenendijk’ın açıklamasını duyduğumuzda sahaya 3 puan için çıkacağımıza olan inancım katlandı ve sadece futbolumuzu oynayarak ve mücadeleyi saha içinde göstererek belki de Trabzonspor taraftarlarına bu sezonun en stresli ikinci yarıyı izlettik.
Ligin ilk yarısında son sıralarda bulunurken sosyal medyada bu maç için kendilerinin şampiyon olup bizi de küme düşüreceklerini söyleyen Trabzonspor taraftarlarının o günlerde alay ettiği takımın sahadaki kaptanıydı Nuri Şahin. Kurt kışı geçirdi ama yediği ayazı unutmadı ve sizi o bahsettiğiniz tarihte kendi evinizde hoca olarak oynattığı oyun ile sahaya gömerek ecel terleri döktürdü. Ben takımımla ve iyi ya da kötü, sahadaki mücadelesiyle gurur duyuyorum. 13 maçtır yenilgi almamamızın tesadüf olmadığını aslanlar gibi gösterdiler sahada.
Futbolcularımızın ve teknik heyetimizin saha içindeki duruşu ve cereyan eden olaylardaki aldıkları aksiyonlar hepimizin göğsünü kabarttı. Şenol Güneş Spor Kompleksi’ndeki ortamda gerek sahadaki ekibimiz gerek tribündeki takım delegasyonu gerekse saha içi akreditasyonu olan yöneticilerimiz olmak üzere hiç kimsenin can güvenliğinin olmadığı yerde tüm ekip futbolcular ablukaya alındığı anda sahaya atlayıp gerekli müdafaayı yapmıştır.
Takımın lideri Nuri Şahin saha olayları başladığında karşılaşmayı yöneten Atilla Karaoğlan’a gözdağı verip liderliğini gösterdi ve geri adım atmadı.
Can güvenliği sorununun yaşanma sebeplerinin ana sebebi, stat içi güvenlikten sorumlu resmi ve özel görevlilerin maç izlemeye gelmiş olmasıdır. Seyircilerle birlikte sahaya atlayıp şampiyonluk kutlaması yapan güvenlik görevlileri vardı sahada.
Yıllardır beklenen şampiyonluğun gelmesi ile duygu patlamasını ve sahaya girilmesini bir tribüncü olarak anlayabilirim fakat hala sahada bulunan rakip takım oyuncusuna fiziki saldırı olmasını anlayışla karşılayamam. Bunun adı düpedüz vandallıktır. Futbolcularımıza saha içinde yapılan saldırılar Türk futboluna yapılmış olup içine düşmüş olduğumuz yozlaşmışlığın sonucudur.
Kurallarda maç bitmeden sahaya taraftarın girmesi ve futbolculara fiziki müdahale etmesi durumunda maçın tatil edilebileceği ve daha sonra alınacak kararlar ile yaptırım uygulanacağı belirtiliyor. Bu sistemde maçı tatil edip ev sahibi takımı disiplin kuruluna sevk ettirecek idare mercii karşılaşmanın hakemidir, Antalyaspor değil. Anlık duygusal refleksler ile alınacak fevri kararlar, kısa ve uzun vadede çeşitli kayıplar olarak mutlaka dönecektir.
Böyle bir ortamda ihtiyacımız olan 1 puanı da garantilemiş iken takımı soyunma odasına kilitlemenin hiçbir faydası olmayacağı gibi maçın hakemi Atilla Karaoğlan maçı tatil etmekten ziyade bir an önce bitirme niyetinde olduğundan ötürü bizi sahaya davet edecekti ve çıkmazsak kalan 4-5 dakika için hükmen mağlup ilan edilip eldeki 1 puandan ya da belki de son anlarda bulabileceğimiz gol ile 3 puandan olacaktık. Hesap ortada ve matematik yanılmaz. Bir, sıfırdan iyidir.
Ayrıca maçın bitiş düdüğü ile birlikte sahaya girip direkt futbolcularımızı hedef gözeten aklı evveller de vardı. Bakalım Trabzon Spor Şube Müdürlüğü, Antalyamızın spor şubesi gibi titiz bir çalışma gösterip bu vandallara 6222 Sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’u uygulayabilecek mi?
Gırtlağa kadar kaosun içinde batmış Türk futbolunda, anlık verilecek duygusal bir karar ile bu kaosun merkezinde olmak yerine sahaya çıkıp kalan dakikalarda aslanlar gibi gol bulmaya çalıştık. Böylece Anadolu futbol kültürünün ne demek olduğunu, korunup kollananlara karşı geri adım atmayacağımızı, futbolun sadece sahada oynanacağını ve masalarda işimiz olmadığını göstermiş olduk. Trabzonspor’un şampiyon olduğu gecede sosyal medyada bu şampiyonluk değil de Antalyaspor’un mücadelesi, futbolu, ahlakı ve dik duruşu konuşuluyorsa kimin ne dediğinin pek bir önemi yok.
Trabzon’dan çıkarılan en güzel gerçek ise şu; Antalyaspor, Süper Lig şampiyonu Trabzonspor’un bu sezon yenemediği tek takım oldu.
Takımınla gurur duy Antalya!