Takımın Beyni Olmayınca
Hakan Aydın yazdı…
Eskiden kullandığımız araçlarımız, karbüratörlü dediğimiz mekanik aksamı vardı. Yolda giderken motor kayışı kopsa yerine kadın çorabı koyarak bu işi idareten de olsa yolda kalmadan iyi kötü gitmenizi sağlardınız. Gel zaman git zaman teknoloji ile birlikte araçlar gelişti, elektronik aksamlı beyin dediğimiz aracın gücü ve performansını ayarlayan şekli aldı.
Bu benzetmeden yol çıkarak, Antalyaspor’un ilk on birinde beyin görevi gören Nuri Şahin ve en az onun kadar takımı sırtlayan Hakan Özmert ve Fredy’nin olmayışı, Antalyaspor takımını ve teknik heyetini adeta yolda bırakmıştı. Bir de üstüne Covid vakaları eklenip, Kudriashov ve Bünyamin’in olmayışı, tabiri caizse Antalyaspor’u motorsuz ve kanatsız bir uçağa benzetmişti. Eli kolu bağlanan Ersun Yanal da şapkadan tavşanları bolca çıkarmaya çalışmış, neredeyse bu sezon hiç oynamayan Bahadır’ı stopere koymuş, 1 senedir ilk 11’de oyuna başlamayan Serdar Gürler’i oynatmak zorunda kalmış, Gaziantep maçından bu yana ortalarda görünmeyen Mert Yılmaz ile oyuna başlamak zorunda kalmıştı. Kadro, adeta yazboz tahtasına dönmüştü. Defans hattı ve orta alanı tamamen değişik bir kurgu ile 90 dakikaya başladık.
Rakip takım Rizespor, adeta can çekişiyordu. Bu maçta mutlak galibiyet bekleyip, kendini bir an önce yukarılara atmanın hesapları içindeydi. Rizespor teknik adamı, takımına ilk dakikadan itibaren Antalyaspor’a ön alanda baskı yapmasını, topu kanatlara taşımalarını ve 2. bölgeden öne doğru baskı yapmalarını ve böylece dönen toplara sahip olup zaten sıkıntılı bir alan olan Antalyaspor defans tandeminin defans dengesini bozmak üzerine bir oyun planı kurmuştu. Bu oyun planı, daha ilk dakikalarda meyvesini verdi. İlk golde Bahadır ve Doğukan’ın topu uzaklaştıramaması, golü Antalyaspor ağlarında görmemize neden oldu. Daha golün şaşkınlığını atlatamadan 2. golü kalemizde gördük. Rizespor, farklı skordan sonra topun gerisine geçince topla oynayan taraf Antalyaspor gibi görünse de dizginleri eli tutan taraf yine rakip Rizespor’du.
Ersun Hoca göreve geldikten sonra iç sahada farklı kaybettiğimiz Hatayspor, Sivasspor ve Rizespor karşılaşmalarına baktığımız zaman, bu maçlarda ilk golü ilk dakikalarda yediğimiz zaman karşılaşmayı çeviremediğimiz gibi farklı ve gollü mağlubiyetler aldığımız görülüyor. Benim görüşüm, bunun ilk nedenleri arasında takımın konsantrasyonunu kaybetmesi ve panik yaparak bir an önce oyunu dengeye getirecek golü bulmak için takım olarak ön alana çıkınca, topu kaptırınca geriye dönüşlerde sorun yaşanıyor ve defansta yerleşim hataları yapılıyor. Bu mağlubiyetlerin başlıca nedenleri budur.
İlk yarı defans tandemi ve orta alan bu kadar hata yapınca, hoca da oyun planını gözden geçirip değişiklik yapacağının sinyalini vermişti. Karşılaşmanın 2. yarısında Hakan Özmert oyuna girip Veysel de stopere geçince, ilk düdükle beraber Antalyaspor daha derli toplu bir görüntü çizdi. Rizespor skor avantajını da bulduğun için geriye yaslanıp Antalyaspor’u üzerine çekerek hızlı kanat adamları ile farkı artırma peşindeydi. Yalnız özellikle 45 ve 60. dakikalar arasında topla daha çok oynayan, dikine giden Doğukan ve Podolski ile pozisyon bulan fakat eşitliği sağlayamayan Antalyaspor’da orta alana Ufuk Akyol dahil olunca, Eren Albayrak sol kenara, Ali Eren de kulübeye çekildi. Yukarıda belirttiğim gibi atağa çıkarken az adamla yakalandığımız bir pozisyonda Rizespor farkı ikiye çıkardı. Rakip takım farkı yakalayınca, oyunun temposunu yine düşürüp, oyunu istediği gibi yönlendirmeyi başardı. Oyunun kontrolü, hep rakip Rizespor’daydı. Rizespor, istediği zaman vitesi yükseltip istediği zaman vitesi düşürdü. Maçın son dakikalarında Antalyaspor’un rakip takımlara yaptığını Rizespor bize karşı uyguladı. Kapandı ve istediğini almayı başardı.
Antalyaspor’un geçen hafta Kayserispor’dan aldığı üç puanın değeri, cuma gecesi daha iyi anlaşıldı. Dünyada olağan dışı yaşanan pandemi koşulları ve sakatlıklarla haftada neredeyse üç karşılaşmaya çıkmak, bugünkü gibi ilk onbire kafadan yazılacak 6 ismin sakat ve Covid sebebiyle olmayışı nedeniyle az çok böyle bir sonuçla karşılaşacağımız belliydi. Nasıl ki Kayseri’de kazanmak için her şeyi yapan bir Antalyaspor varsa, cuma akşamı da Rizespor için olmazsa olmaz idi. Maçı isteyen, 3 puanı aldı.