Tadımlık Kayısı

M. Okan Okuş yazdı…

Tadımlık Kayısı
27 Eylül 2021 08:29

Takımımız yeni sezon hazırlıkları için Erzurum’da sahaya indiğinde bu seneye dair hayallerimiz, Ersun Yanal’ın efsane haline gelmiş olan sezon başı antrenmanını almış takımın sahada rakiplerini boğan, baskısı ile sürekli gol arayan, lige fırtına gibi giren bir takım olacağı şeklindeydi. Kamp döneminde yapılan 8 hazırlık maçının üstüne bu hafta itibari ile ligdede7 maçı geride bıraktık.

Yedi haftada oynadığımız maçlarda zaman zaman devrelik iyi oyunlar olsa da, bunu halen 90 dakikaya yayamamış olmamız taraftarın haklı tepkisini alıyor. Yıllardır maç izliyorum. Çok rakip buradan gelip geçti .Hayatımda ilk defa Yeni Malatyaspor gibi sahada kendine top gelmedikçe koşmayı düşünmeyen, yürüyerek maçı geçirmeye çalışan bir takım gördüm. Sanki gece mesaisinden çıkıp 12-1 halı saha maçına zorla getirilmiş şirket çalışanı topluluğu gibilerdi. Maalesef bu kafada oynayan rakibe biz de 75 dakika ayak uydurduk.

Takımda Boffin, Veysel, Naldo, Güray, Floranus/Bünyamin, Nuri, Poli, Fredy hattında pek sorun gözükmüyor. Ama işler bitirici noktaya gelince, sıkıntılar oyunu ve skoru etkiliyor. Bunun baş sebeplerinden biri maalesef Paul Mukairu. İki sezon öncesine kadar büyük beklentinin olduğu, bir sezonluk Anderlecht deneyimi ile bu sezona başlayan oyuncunun geçemediği rakipler, atmadığı kritik paslar, kaptırdığı toplar ve hataları, artık skora tesir etmeye başladı. Her yazımda belirtmekten bıktım. Belki yönetimin ve hocanın oyuncuya yönelik planları olabilir ama iki sezon önce Bülent Korkmaz’ın Bahadır ısrarı nasıl hocanın sonu olduysa, aynı sorun Ersun Yanal için de geçerlidir. Kaldı ki hoca bu bölge için alternatifsiz değil.

Bir diğer isim ise Gökdeniz Bayraktar… Kupa finalinde ıskaladığı ve vuramadığı iki top, takımın kupa ve Avrupa hayalini belirsiz zamana erteledi. Son vuruşlardaki beceriksizliği, takımda olduğu kadar Ümit Milli Takım maçlarındaki oyununda da kendini gösteriyor. 18 yaşındaki bir oyuncunun yapacağı tek şey, çok çalışmaktır. Geçen sene maçlar seyircisiz olduğu için saha içinde rahattı. Ama artık tribünde insanlar var ve homurtular sesli tepkiye dönüşünce hem kendi hem de bizler üzülürüz.

Takımın santrfor mevkiinde Haji Wright ve Crivelli ikilisi var. İki fizikli oyuncunun aynı anda sahada olduğu anlarda rakip yarı alanı nasıl parselleyecekleri artık belli olmalı. Amilton ve Ghacha, taraftar bağırdı diye oyuna giren oyuncular olmamalı. Bu durum hocaya da zarar veriyor.

Taraftar sahada iyi oyun ve mücadele eden takım olsun ister. Benim hatırladığım kadarıyla bu tribünler toplu olarak en son 2014’te Hami Mandıralı için “İstifa” diye bağırmıştı. Hoca kariyeri ile bunu hak etmiyor ama taraftarlar da sahada artık potansiyelini gösteren bir takım istiyoruz.

89. dakikada sezonun en isabetli transferlerinden olan Güray Vural’ın zımbası, kırılma maçında bizi hayata bağladı. Maç sonrası hocanın sahada kalıp takımla tribünlere gitmesi ve taraftarlarla buzları kırması, basın toplantısında ise taraftarla arasında küslük olmadığını söylemesi doğru işlerdi.

Adana Demirspor maçından sonra gene milli ara var. İnşallah bu maçtan da galibiyetle ayrılır, dönüşte kendini bulmuş ve eksiklerini tamamlamış bir takımla yolumuza devam ederiz.

Sağlıklı ve mutlu günler dilerim.