Sezon Kaderimizin Döndüğü Gece
M. Okan Okuş yazdı…
Sezon başından beri ilk defa bir maça giderken gayet rahat gittim. Hatta bir çok kişiye maçı farklı kazanacağımızı söyledim. Beni buna iten sebepler takımdaki kritik eksiklerin dönmesi, kötü oynamamıza rağmen bireysel hataların artık olmayacağı, zaten bu hatalara da çok zorlayamayacak bir rakip olması, üstüne Dünya Kupası kadrolarının şekilleneceği dönem yaklaşırken Haji Wright’ın gollerine bolca devam edeceğinden ötürüydü.
Maçın daha 10. saniyesinde Alperen’in ayağı altından kaçırdığı top, arkasından ilk 10 dakikada arka arkaya gelen hatalar tribünde sırtımızdan soğuk terler boşaltırken “ne oluyoruz” dedirtti. Dakikalar ilerledikçe Nakajima, Larsson ve Güray’ın hırslı oyunu takımın mental olarak dağılmasının önüne geçti. Maalesef Haji Wright’ın inanılmaz şekilde 7.32’lik kaleye topu atamaması, Fernando’nun arka arkaya kaptırdığı toplar derken kaçınılmaz olanı yaşadık ve golü kalemizde gördük.
İstanbulspor ligin zayıf halkası gibi gözükse de deplasmana gittiği maçlarda alan daraltıp çok koşarak içlerinde Beşiktaş’ın da olduğu rakiplerden 8 puan almayı başarmıştı. 26. dakikada attıkları gol işlerini daha da kolay hale getirmek üzereydi. Fakat ilk yarının sahada varla yokluğu soru işareti yaratan ismi Fernando 45. dakikada attığı golle takıma nefes aldırdı.
İkinci yarıya çok yerinde değişiklikle başladık. Sinan çıkarılıp Ghacha oyuna girdi. Sinan çok rahat damga vuracağı bir maçı daha ziyan etti. Son yılların en büyük hayal kırıklığı listesinde artık başa oturdu. Ghacha’nın ikinci yarı verdiği mücadelenin ve hırsın %20’sini bile toplam oynadığı zamanda veremedi. Bir şekilde belki bu sezonu bitirir ama gelecek sezon kadroda olması maddi açıdan ziyan olacaktır.
Son 45 dakika oyunu rakip sahaya yıkmamıza rağmen ısrarla topu kanatlara indirince zaten içeriyi kalabalık tutan rakibe karşı tehlikeli gol pozisyonu bulmakta zorlandık. Cepheden sert şut çekip içeri zorlayabilecekken buna yönelmememize anlam veremiyorum.
90+8 dakika boyunca gerginliğin ve stresin takımın her yerini sardığı belliydi. Tek ihtiyacımız 3 puan alıp bu kötü seriyi kırmak lazımdı, bu gece bunu başardık. Atılan gollerden sonra hoca ile oyuncuların bir bütün olması ve gol sevinçleri, gelecek güzel günlerin uzak olmadığının habercisiydi. Konya ile Alanya maçlarını çok rahat alıp seriye başlamış olabilirdik. Artık önümüze bakıp Dünya Kupası arasına rahat girmeye bakmalıyız.
Son olarak Nuri Şahin hocaya değinmeden geçemeyeceğim. Maça gitmeden önce YouTube’da Mehmet Demirkol’la olan programını izledim. Orada “Haziran ayında istesem gidebilirdim. Arkamda başarılı geçen bir sezon vardı. Ama daha burada yapacak çok şeyim var” cümlesini kullanmıştı. Türkiye’de her şey skora endeksli, kazanamadığı zaman teknik direktörlerin işi zor ama hoca ile şartları sonuna kadar zorlamamız gerektiğini düşünüyorum.