Seviyoruz Merkez

Nasıl ki; kırmızıyla beyazı, armadaki Yivli’yi, Falezinden izlediğimiz sonsuz maviyi…

Toroslardan baktığında yazı kışı bir arada yaşamayı seviyorsak,

Her hafta sonu gelse de kavuşsak diye beklediğimiz özlem dolu günleri…

Sahada döktüğün her damla teri, verdiğin mücadeleyi…

Kaçırdığın her golde nabzımızın 120’ye çıkmasını…

Attığın her golden sonra kendimizi kaybetmeyi…

Rahat rahat maç izlemek yerine son dakikaya kadar gergin ve heyecanla maçı tamamlamayı…

Kazanmanı ve kazandıkça artan özgüveni de seviyoruz.

Hem de delicesine, hasta olurcasına çok seviyoruz.

Sen kazandıkça yüzümüz gülüyor, hayatımız şenleniyor. Geçen sezon bıraktığımız yerden devam ettiğimiz bu sezonda hayatımız bahar bahçe!

Geçtiğimiz haftalarda söylediğimiz gibi 40 haftalık uzun soluklu bu sezonda erken form tutmak akıl karı değil. Takımın yavaş yavaş oturması ve form tutması, ligin sonuna nefesimizin yetmesi açısından son derece önemlidir.

Oyuncu takviyesi açısından son bir haftamız kaldı. Gerekli takviyeler mutlaka yapılacaktır. Yönetimin bu konuda ki çalışmaları ve görüşmeleri hızla devam ediyor. Nazım transferinden sonra takviyenin önceliği haline gelen sağ beke Fenerbahçe’den Murat Sağlam ismi konuşulurken, takviye Almanya’dan genç milli bir oyuncu ile olacak gibi duruyor.

Bünyamin, Doğukan, Gökdeniz derken bir genç milli transferi daha yaklaşıyor. Bu durumda Nazım’ın transferi karşılığında gelecek futbolcu stoper için kullanılabilse defans hattındaki tüm problemleri ortadan kaldırabiliriz.

Tamer Hocanın uyguladığı ve geldiğinden itibaren son derece başarılı olduğu oyun anlayışı; defansı sağlama alıp, yakaladığını değerlendirmek üzerine kurulu. Ancak Denizli karşısında olduğu gibi yakaladıklarımızı bu kadar cömertçe harcamak, ileride sıkıntılı maçlara sebep olabilir.

Son dakika rakibin frikik pozisyonunda az daha kaçan onca pozisyona cezayı kesiliyordu. Olmadık pozisyondan golü yeseydik oynadığımız futbolu, mücadeleyi ve bu kadar pozisyonu bir kalemde çizip atabilirdi.

Bu mantalitede yakaladıklarını affetmeyeceksin. Ancak bunu yaparken takımın santrforu Jahovic ortalarda yok. Pozisyona girse, gol kaçırsa ya da gollük bir varyasyona dahi girse anlayacağız ancak Jahovic’te son zamanlarda bunlar bile yok.

Pozisyona girenler orta saha ya da kanat oyuncularımız. Hatta ikinci yarı oyuna giren, süre olarak Jahovic’ten daha az süre alan oyuncular neredeyse Jahovic kadar topla buluştular. Bildiğimiz Jahovic bu değil. Bir an önce kendini toparlaması gerekiyor. Türkiye şartlarında bu yaşam standardını, kendisine verilen bu imkânları başka hiçbir yerde bulamaz ama sahada da bunun karşılığını vermesi lazım.

Sezon başında 3 maçta alınan 2 galibiyet ve 1 beraberlik ile 7 puan harika. Gittiğimiz istikamet de doğru… Bu istikamette haftaya durağımız Malatya. Ligin en fazla gol yiyen takımına karşı kilidi kolay açabilirsek çok rahat bir skor ve galibiyet ile yolumuz daha da açılacaktır.