Sevinelim mi Üzülelim mi

Antalyaspor Teknik Direktörü Bülent Korkmaz, 3-3 sona eren A. Konyaspor maçının ardından şunu söylemişti: “sevineyim mi üzüleyim mi bilemedim”

TL’nin Dolar karşısında hızla değer kaybetmesi gibi günden güne Antalyaspor’u ve değerlerini eriten Cihan Bulut’un başkanlığını bırakıyor olması sevindirdi. Yapılan transferlerin lisansı çıkarılamamışken, transfer sezonunun kapanmasına sayılı günler kalmışken takımın akıbeti ise soru işaretleri doğurdu.

Ali Şafak Öztürk’ün Antalyaspor Başkanlığı için yeniden aday olması özellikle taraftar bazında camiada heyecan yarattı. Haftalardır açık denizde rotasını bilmeden sürüklenen ve nereye varacağı meçhul Yivli Arma, yeniden birlik-beraberlik mesajları verir oldu. Bir yandan da daha seçim olmadan yeni başkanın belli olması, Antalyaspor’daki seçim sistemini akıllara getirdi. Kapalı kapılar ardında yapılan görüşmeler ile Antalyaspor’un başkanı belirlenirken, demokratik bir seçimi mumla arayan sevda yüklü yürekler belki de yeni yönetimin bu makus talihi değiştireceğini umut ediyordur.

İstanbul hegemonyasını reddedip, şehrinin kırmızı-beyaz aşkına yüreğini kaptıranların sevinçleri yakın tarihe kadar her kursakta kalmadı mı? Süper Lig’i 5. bitiririz, Avrupa Kupası’na gideceğiz diye seviniriz, Türkiye Kupası’nı malum takım alınca hayaller suya düşer üzülürüz. Takıma yıldız oyuncular gelir seviniriz, takım aynı sezonu ligde kalma savaşı verirken kendimizi bulur dertleniriz. Gençlerbirliği’nden intikam alıp çifte sevinç yaşarız, hemen ertesinde en önemli değerimize karşı yapılan açıklama ile neye uğradığımızı şaşırırız. Yeni sezona umutla gireriz, o umutlar çöle düşmeyen yağmur bulutları gibi bir daha geri gelmemecesine ortadan kaybolur.

Bülent Hocamızın dediği gibi, ‘üzülelim mi sevinelim mi bilemeden’ yaşıyoruz bu sevdayı her şeye rağmen inadına haykırarak.