Şans mıydı Hırs mıydı
Gerçekçi olmak gerekirse bu sene öncelikli olarak ligde kalmayı hedeflemek zorundayız. Bu sene kendimizi ölçüp tartma senesi olmak zorunda…
Galibiyet güzel de artık şansımızın sınırlarında olduğunu da düşünmeden edemiyorum. Devre arasına kadar bu şekilde gidersek, ara transfer döneminde yapılacak takviyelerle tadından yenmeyecek bir Antalyaspor izleriz sanki. Mucize dönüşlerimiz hep oldu hep olacaktır.
Oyundan kolay kolay kopmayan, kaybetmeye tahammülü olmayan bir takım izliyoruz ve keyifleniyoruz. Bülent Hocamız iyi oynamanın önemli olduğunu ama şu aşamada üç puan almanın da önemli olduğundan bahsetmiş. Evet, ilk yarı bitene kadar hedeflenilen puanı yakalamamız gerekiyor. Sorunlarımızı göz önüne alırsak 6 haftada 10 puan gayet iyidir diye düşünüyorum.
Gerçekçi olmak gerekirse bu sene öncelikli olarak ligde kalmayı hedeflemek zorundayız. Bu sene kendimizi ölçüp tartma senesi olmak zorunda. Yaşanılan sancılı sezondan sonra atılacak her adım için bir sonraki adımı da düşünüp öyle adımları atmak zorundayız. Velhasıl-ı kelam, umarım hedefe ilk yarı bitmeden ulaşır ve devre arasına rahat bir şekilde gireriz.
Gelelim Antalyaspor’un adını Bosna’da duyuran minik şampiyonlarımıza…
Antalyaspor Ritmik Cimnastik Takımı;
18 ülkeden 254 sporcunun katıldığı turnuvada 2013 doğumlularda Kumsal Sertbaş 1. ve Damla Arıcı 2., 2012 doğumlularda Ayşe Melek Alp 1., 2009 doğumlularda Elizan Cevizci 5. ve 2008 doğumlularda Eylül Akça 2. olmayı başardı. Göğsümüzü kabarttılar. Tebrikler kızlar, başarılarınızın devamını diliyorum.
Bu haftalık bu kadar büyük Antalyaspor taraftarı, sevdamız yüreğinizden, besteler dilinizden düşmesin. Kırmızı beyaz aşkla kalınız.