Şampiyonlar Ligi’ne mi Katıldık?
Engin Erdem yazdı…
Üç maç üst üste mağlup olduktan sonra, özellikle Rize gibi sert bir deplasmana çıkmak kolay değil. Hele kesin üç puan alacağız demek de tümden yanlış.
Kadro kalitesine bakıldığında ne kadar rakipten güçlü olunursa olunsun, iştah ve iç saha avantajını ilk yarı çok iyi kullandı Rizespor. Golü bulduktan sonra alternatifsiz kadronun istedikleri gibi bir oyun ortaya çıktı. Ta ki kırmızı kart pozisyonuna kadar…
Kırmızı karttan öncesine gidip oynayan kadroya bakıldığında, teknik ekip tarafından kafaların karmakarışık olduğu apaçık ortada. Bir şeyleri değiştirmek isteyip, güzel düşünüp ama sürekli hata yapan bir görüntü içerisindeler. Ne yapsalar olmuyor, ne düşünseler hep en kötüsü oluyor. Arayış güzel fakat bu arayış bu seviyede ne kadar doğru, koskocaman bir soru işareti.
Kırmızı karttan sonraya gelirsek, bu bölümün topun canı vardır sözünü kanıtlar cinsten olduğunu net olarak söyleyebiliriz. Gerek camiadaki olumsuz hava gerekse bir türlü düzen tutmayan oyun sonucunda ne kadar pozisyona girseniz dahi olmayınca olmuyor. Top istemediği zaman ne yapsanız boş.
Diyecek söz bulmak güç. Teknik direktör göndermek kolay. Kaç senedir gönderiyoruz da ne oluyor? Şampiyonlar Ligi’ne mi katıldık? Yine yerimizde sayıyoruz. Sabır her zaman şart.
Neden teknik direktörün arkasında durduğumu Bülent Korkmaz’ın yayıncı kuruluşa verdiği maç sonu röportajındaki üzüntüsünden net olarak görebiliriz. Uzun zamandır Antalyaspor’u hata yapsa da bu kadar umursayan bir teknik adam ben görmedim.