Rotasız İstikamet
Ahmet Çolak yazdı…
Ev sahibi olduğun, fikstüre göre en kolay maç olarak görünen ve neredeyse sezonu bitirme maçı olduğu, direkt rakibin konumundaki Sivasspor takımına yenilerek cenderenin içinde kalmak camiada şok etkisi yarattı. Müsabakanın ilk yarım saatlik kısmında maçın içinde olamayan bir Antalyaspor takımı izledik. Oyuncu grubu afyon içmiş gibi sahanın içinde dolanıp durdular. Kenar yönetimi de onlara uygun vaziyette olanları seyretti ve müdahale etmediler.
Sezon başından bu yana zaman zaman eleştirdiğimiz Nuri Şahin ligin boyu kısaldıkça anlamsız bir o kadar da istikrarsız işler yapmaya başladı. Aslında etik olarak kendisini göreve getiren Aziz Çetin A.Ş. başkanlığını bıraktıktan sonra yeni gelen başkanın önünü açmak adına görevi bırakmalıydı. Hasan Akıncıoğlu görevi bıraktığı an o dönemin teknik adamı olan ve çok başarılı sonuçlara imza atan Mehmet Özdilek hiç tereddütsüz ve arkasına bakmadan başkan ile birlikte görevini bırakmıştı. Mevcut konumu itibariyle bu takım Nuri Şahin teknik adam olarak devam etmese bile öyle ya da böyle ligde kalırdı.
Gerçekten çok enteresan bir sezon geçiriyoruz, ligin başında ve devre arasında yapılan boş ve anlamsız transferler takımı bu hale getirmiştir. Bunda da Aziz Çetin ve Nuri Şahin baş sorumlulardır. Oynanan iç saha ve deplasman maçlarında istikrarsız sonuçlar, tutturulamayan oyun düzeni ve sistemi, kenarda yapılan hamle oyuncularındaki yanlış tercihler maalesef takımı bu hale getirmiştir.
Son oynanan Sivasspor müsabakasında maça iyi hazırlanamayan ve bu iç sahadaki kağıt üzerinde en kolay görünen rakibi ciddiye almayan oyuncu grubu ancak 30. dakikadan sonra işin ciddiyetini anladı. Beraberliğin bile rakip için büyük başarı sayıldığı maçta laubaliliğin bedelini ilk yirmi dakikada 0-2 geriye düşerek ödemiş oldular. Tabi ki bu dakikadan sonra skoru bulmak adına daha çok koşarak ve efor sarf ederek çok çabuk yorulma emareleri gösterdiler. Bu durum rakibin tam istediği şekilde oldu ve oyunu istediği gibi de soğuttu. Yerde uzun süre kaldılar ve altın değerinde üç puan alarak döndüler. Nuri Hoca takımı bu kadar kötü iken ilk 30. dakikada iki oyuncuğu değişikliği yapsaydı takım üzerinde ağırlığı ve otoritesi olduğunu düşünürdük ama ne yazık ki yapamadı. Sebebi saha içerisindeki üç oyuncusunun ondan daha etkili, yetkili ve baskın çıkmalarıydı.
Haftanın 6 günü oyuncuları ile birlikte olan, antrenmanlarda, aktif dinlenmelerde, deplasman seyahatlerinde ve maçlarda olan hoca nasıl olur da bu kadar etkisiz kalır anlaşılır gibi değil. Son maçta on dört köşe vuruşu kullanmış kaleye yirminin üzerinde şut girişiminde bulunmuş takımın sonuç alamamasını tek kelime ile ciddiyetsizlik, taktik-teknik eksiklik ve sorumluluk almamak olarak açıklanabilir. Ümraniyespor’un ligden düşecek iki ekipten biri olduğunu kabul edersek, diğer adayı takımın içerisinde muhtemel Antalyaspor’un da olduğu en zayıf halka gibi görünen Giresunspor olduğunu kabul edersek kalan altı maçta alınacak sonuçlara göre işimiz ligin son maçı olan Giresunspor-Antalyaspor finaline kalırsa bizi orada çiğ çiğ yerler ve alt lige gönderirler, demedi demeyin.
Hiç istemediğimiz ve aklımızdan bile geçirmek istemediğimiz senaryo gerçekleşirse Sayın Aziz Çetin ve Sayın Nuri Şahin, Antalyaspor tarihine takımı düşüren başkan ve teknik adam olarak adlarını yazdırmış olurlar.