Psikolojik Mağlubiyet
Engin Erdem yazdı…
Gördüm ki geçtiğimiz hafta oynanan Gaziantepspor karşısında dokuz kişi kalan rakibe karşı üstünlük kuramamak ve yenen kırmızı kartlar, Antalyaspor’u psikolojik açıdan çok etkilemiş.
Sadece bir lig maçının ardından geçen süre değerlendirildiğinde, psikolojik olarak toparlanmanın çok rahat gerçekleşebileceğini kanaatindeydim. Bu toparlanma gerçekleşmediği gibi Başakşehir maçında takımın dağıldığını da gördük. Yani takımın psikolojik açıdan çok daha geri gittiği görüldü.
Bildiğim kadarıyla A takımda mental açıdan toparlanmayı daha kısa ve bilimsel açıdan sağlayabilecek bir uzman ya da bir spor psikoloğu Antalyaspor’da görev almıyor. Hal böyle olunca iş tamamen teknik heyete kalıyor. Teknik heyetin bu konuda bilgisinin yeterli olmadığı ise Başakşehir maçının bizi fazlaca düşündüren skoru olarak bize net şekilde yansıtıyor.
Futbola artık bilimsel yaklaşmak gerekiyor. Takım başarısında sporcuların mental açıdan hazırlık süreçleri de teknik, taktik ve fiziksel çalışmalar kadar önemli ve değerli duruma geldi.
Eğer oyunun ve antrenmanın içine yeterince psikolojik çalışmalar sokulmazsa, teknik direktör basın toplantısında suçu oyuncusunda bulabiliyor ya da suçlu arama psikolojisine girebiliyor.
Antalyasporlu futbolcuların Başakşehir karşısındaki baskısı ve topa müdahale problemlerine bakarsak, sizce iki penaltı ve kırmızı karttaki bireysel hata mı yoksa teknik direktör hatası mı?
Teknik direktörün Başakşehir maçından önce kafasındaki düşünceyi oyunculara mental açıdan aktarması ve onları karşılaşmada uygulanacak olan taktiğe psikolojik olarak inandırması gerekliydi. Ayaklar ve vücut isteyebilir. Maça hazır olabilir fakat önce zihni ikna etmek lazım.
Savunma yapacak takım bu kadar baskıda hata yapması ise mental açıdan özellikle de Gaziantep gibi problemli bir maçın ardından geçen sürede eksik hazırlanmanın sonucudur.