Pes Etmek Yok
Mustafa Okan Okuş yazdı…
Hafta sonu İstanbul’dan maça yetişebilmek için uygun saatte bilet bulamayınca, maçın başlama vuruşu ile aynı saate denk gelen uçakta yer bulup 1 saat boyunca telefonu kapamak zorunda kaldım. Antalya’ya iner inmez telefonu açtığım zaman Maçkolik uygulamasından ardı ardına gol sesleri gelince “Allah’ım ne oluyoruz” dedim. Ana ekranda 3-2 önde olduğumuzu gördükten sonra ayrıntılara tıkladım. İlk 19 dakikada geri düşüp son 10 dakikaya 3 gol sığdırıp devreye girmişiz. Eve dönüş yolunda ne radyoyu ne de telefonda maçı açtım. Uygulamadan gelen gol sesi, bugünkü zaferin son müjdeli sesiydi.
İlk defa bir maçı izlemeden maç yazısı yazıyorum. Birçok futbol takımının haftalık performansı öngörülemeyebilir. Bir hafta çok iyi olup sansasyonel sonuç alan takım, haftalarca sahada gözükmeyebilir. Ulusal medyanın şişirdiği bazı takımlar kör topal yoluna devam ediyor.
Kendi evimizde 3-0 kaybettiğimiz Adana Demirspor maçından bu yana kendi arkadaş çevremde de konuştuğum, buradaki satırlarda da size dile getirmeye çalıştığım sahada gördüğüm şeyler var. Bireysel anlamda üstüne koyan oyuncularımız var, bunlardan birisi Ufuk. Yanına Nakajima ve Larsson yerleştikten sonra orta alanda daha rahat etmeye başladı. Arkasındaki Fernando gibi bir usta da daha rahat oynamaya ve daha diri kalmaya başlayınca, hem geçen haftaki Sivasspor maçı hem bugünkü maçta gollerin ateşlendiği başlangıç noktası oldu.
Bunun yanında hocaya özel sevgisi ve arkadaşlığı olan Güray Vural’ın sırat köprüsü üzerindeki hocası için canını dişine takıp 270 dakikadır belki de 15 yıllık profesyonel hayatının en büyük performansını sergileyince attığı goller ile hem takımı tehlikeli bölgeden aldı hem de hocanın üstündeki karabulutları darmadağın etti.
Takımdaki Bünyamin, Nakajima, Larsson, Güray, Ufuk, Fernando ve Veysel gibi isimlerin düzenli hale gelen iyi performansları, takımı istikrarlı biçimde yukarıya taşıyor. Artık takımımızın oyun ezberi var. Bu da güven veriyor.
Karagümrük maçında da defansta bireysel hatalar olmuş. Geçen hafta dediğim gibi direkt oynayacak en az iki stoper lazım. Ndao’nun dönüşü mart ayını bulacaksa, zaten bizde kiralık olan oyuncunun lisansı dondurulup yerine kanat alınabilir. 2 Ocak’ta ara transfer başlıyor, 4 ya da 5 Ocak’ta Fenerbahçe maçı var. Ligin ilk yarısına dair oynayacağımız 6 maçın ikisi, Başakşehir ve Fenerbahçe maçları. Diğer dört maçı rahat kazanacağımıza inanıyorum. Bu 2 maçta da tam konsantrasyonla puan almamamız için hiçbir sebep yok. Artık yıllardır bir Antalyaspor klasiği olan devre arası 12’den vurmalı ara transfer başarısını bu sene de yakalarsak, Türkiye Kupası’nı alıp ligi ilk altıda bitireceğimize inanıyorum.