Oyuna Odaklanmak

Türkiye’de taraftarların en büyük handikabı, oyuncuyu oyunun önünde görmektir. Antalya da bu duruma dahil…

Futbolun aktörü, oyuncular… Göz önünde olan onlar, gol atan, asist yapan, savaşan, mücadele eden, ilgi odağı olan hep futbolcular… Hal böyle olunca, taraftarın oyuncu odaklı olması çok normal gibi geliyor ama olmamalıdır. Oyuncu, takım üzerinde görülmemeli.

Podolski, dünya yıldızı olabilir fakat Antalyaspor’un profesyonel futbolcusu. Yani Antalyaspor’a hizmet etmek için maaş alan oyunculardan sadece bir tanesi. Bir oyuncudan çok fazlası olarak görülmemeli. Görüldüğü an başka problemler meydana gelebiliyor. Zarar gören takım ve taraftarlar oluyor.

Antalya ve Türkiye’de hangi takımı tutulursa tutulsun, oyuncu değil oyun savunulmalıdır. On bir kişinin oynadığı, beraber hareket ettiği, isimlerin değil takımın ön plana çıktığı bir durumda başarı gelecektir. Hiçbir oyuncu tek başına maç alamaz ve almamıştır. Takım dediğimiz de işte budur. Elbet isimler bir adım öne çıkacaktır fakat abartmak ve o isimlere çok fazla değer vermek, beraberinde başka problemler getirecektir.

Podolski olayı ve ardı sıra gelen Galatasaray ile Karagümrük maçları, Antalyaspor taraftarına ders olmalıdır. İsimlerin değil; oyunun, mücadelenin, futbol birlikteliğinin, bir anda dağıldığını düşündüğümüz takımın birleştirilmesi düşünülmelidir. Alınan puanların oyuncuyla değil, oyunla geldiği düşünülmeli ve bundan sonrasında oyuncu değil oyun çok daha fazla ön planda olmalıdır.

Antalyaspor’un çıkış yolu budur. Ne zaman oyunu görür, oyunu sorgular, oyunu vurgular ve geliştirirsek o zaman büyük başarılar gelecektir. Tıpkı oyunun galibiyeti olan Karagümrük galibiyeti gibi…