Oyun 0 – Kaçan Üç Puan 1

Geçen hafta kimsenin sihirli değnek beklememesini söylemiştim. Erzurumspor maçı gösterdi ki, iyi bir Antalyaspor için daha çok bekleyeceğiz.

Tamer Tuna’nın belirli 4-2-3-1 şablonu ve kontrataklara dayalı oyun sistemi kısmen işe yarıyordu. İleri uçtaki hızlı, dikine kat eden, oyuncu eksilten oyuncu grubuna sahip Antalyaspor bir şekilde iş yapıyordu zaten. Bundan dolayı çoğu kişi hocanın gönderilmesinden memnun olmadı.

Ersun Yanal geldi. Kendisi büyük hoca, saygım sonsuz. Fakat aramaya başlamak, böyle süreçlerde “maalesef” dedirtiyor. Abdullah Avcı Trabzonspor’a gittiğinde önce savunmayı halletmesi gerektiğini ve gerisine bakacağını söyledi. İki haftada tek gollerle altı puanı kaptı. Ersun Hoca ise istediğim hemen olmalı, komple olmalı  psikolojisinde. Parçadan bütüne değil de bütünden parçaya işlemi maalesef iki haftada bir puan aldırıyor.

Erzurumspor maçının ilk yarısındaki Antalyaspor oyuncu grubu, Ersun Hocanın kafasındaki Antalyaspor oyununa cevap vermedi. Ne pas kalitesi vardı ne hücumda hareketlilik ne de saha içi iletişim. Maçın başından sonuna kadar oyun olarak sıfırdı Antalyaspor.

İkinci yarının başındaki çok daha dinamik iki oyuncu tercihi ve Erzurumspor’un oyundan tamamen düşmesiyle maç çevrildi. Hatta rahat bir üç puan kazanılıyordu. Ta ki kalecimizin bireysel hatasına kadar…

Deplasmandan alınan bir puan iyi değil. Gelecek için takım da ümit vermiyor. Bireysel olarak oyuncuları değerlendirirsek yazılacak çok şey var. Özellikle kalecimiz ve kağıt üzerindeki dünya yıldızları için sayfalarca eleştiri yazabilirim fakat görünen köy, kılavuz istemiyor.

Bize düşen sabır ve destek. Sonuçta arma tek, Antalyaspor bir tane…